Dr. Erdem Beyoğlu
Amerika’da ve Avrupa’da yaygın bir şekilde görülen boşanma vakaları son dönemlerde ülkemizde de giderek artmaktadır. İki erişkinin karı kocalıktan ayrılarak sadece ebeveyn olarak hayatlarına devam etmeleri erişkin bireyleri etkilediği kadar çocukları da etkilemektedir. Bundan sonra nerede ve kiminle kalacakları, evden ayrılan ebeveyni ne sıklıkla görecekleri gibi sorular sürekli olarak zihinlerinden geçmektedir.
Özellikle Amerika’da yapılan çalışmalarda, çocukların tek ebeveynle yaşama oranı %22,5 gibi yüksek bir oranda saptanmıştır. Eşlerin duygusal yapılarının boşanma sürecinde karşılaşılan sorunlarla bağlantılı olduğu ve sanılanın aksine evliliğin niteliği, sosyoekonomik koşullar gibi etkenlerin ise belirgin bir etkisinin olmadığı saptanmıştır. Ebeveynlerin en çok mahkemeye başvuru ve karar aşamasında stres yaşadıkları ve buna bağlı olarak mutsuz, üzgün, ağlamaklı ve öfkeli oldukları gözlenmiştir. Boşanmanın ardından bu etkilerin giderek azaldığı ancak boşanmadan 10 yıl sonra bile kadınların yarısının, erkeklerin ise üçte birinin eski eşlerine karşı öfkeli oldukları görülmüştür.
Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi
Boşanma, erişkinleri olduğu kadar çocuk ve ergenleri de olumsuz etkilemektedir. Genellikle bir gün kendilerinin de bırakılacağını ve terk edileceğini düşünürler. Beslenme, barınma, giyinme gibi temel yaşamsal alanlarda sorun yaşayacağını düşünüp korkarlar.
Yapılan çalışmalarda çocukların boşanmanın ilk 18 ayında ruhsal, zihinsel ve sosyal yönlerden etkilendikleri görülmektedir. Bu dönemde en sık görülen belirtiler; huzursuzluk, sinirlilik, saldırganlık, tutturma, uyumsuzluk, kurallara uymama, ağlama, içe kapanma, karın ağrısı, baş ağrısı, okula gitmede isteksizlik ve ders başarısında düşüştür. Ayrıca bu dönemlerde depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar da sık bir şekilde görülmektedir. Uzun süren çatışmalı aile ortamında büyüyen çocukların kendi evliliklerini sağlamlaştırmadan çocuk sahibi olmak istemedikleri ve çocuklarına aynı sıkıntıları yaşatmak istemedikleri saptanmıştır. Bazen ebeveynlerden birinin yoğun bir şekilde hissettiği bağlanma ihtiyacını karşılamak için çocuğuna yaslandığı ve belli bir süreden sonra da çocukta ebeveynin suçluluk hissinden ve kaygılarından dolayı kişilik yapısında değişiklikler geliştiği ve çocuğun kendini o ebeveyne adayarak kendi gelişimini ve gelecekteki evliliğini riske attığı saptanmıştır.
Çocukların Yaşına Göre Etkilenme Düzeyleri
Okul öncesi dönemdeki çocuklar, boşanmanın etkilerini tam olarak anlayamamakta ve bu durumun daha çok kendilerinin yaptığı bir hatadan kaynaklandığını düşünmektedirler. Böylelikle kendilerini suçlu hissederler. Bir gün kendilerinin de terk edileceğini ve ebeveynlerinin kendilerini eskisi gibi sevemeyeceğini düşünüp korkarlar. Bu nedenle ebeveynlerine daha çok bağlanırlar, onlardan ayrılmak istemezler ve ayrılmaları sırasında ağlarlar. Ayrıca; tutturma, parmak emme, yemek yeme ve uyku sorunları, idrar ve kaka kaçırmaları sık bir şekilde görülür.
6 ile 8 yaş arası çocuklar, boşanmayı ve etkilerini daha iyi kavrarlar. Sıklıkla birlikte yaşadığı ebeveyne karşı daha sinirli ve agresif olurlar. Özellikle kuralların olduğu yerlerde (okul gibi) uyum sorunları yaşadıkları, kurallara uymadıkları ve bazen de kavgacı oldukları görülmektedir. Bu dönemde erkek çocuklar kızlara göre daha çok etkilenmektedir.
9 ile 12 yaşları arasındaki çocukların ise boşanmaya her iki ebeveyn açısından bakabildikleri görülmektedir. Her iki ebeveyne nasıl davranması gerektiğini düşünür ve kendi duygularını daha iyi ifade eder.
Ergenlikle birlikte boşanma sürecine daha olgun bir gözle bakılır ve yeniden değerlendirilir. Bununla birlikte boşanma ve etkileri yeniden hissedilerek sonucuna göre ebeveynlerine tepki gösterilir.
Genel olarak, kız çocuklar, boşanmanın ilk zamanlarında fazla tepki göstermezken ergenlik ve genç erişkinlik dönemlerinde daha sık sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Erkek çocuklar ise daha çok okul döneminde etkilenmektedir. Sıklıkla ders başarısında düşüş ve sürekli oyun oynama isteği görülür. Bazen agresif eğilim içerisine girdikleri, kurallara karşı geldikleri ve kavgacı oldukları ancak zamanla içe kapanık bir hayat yaşadıkları görülmektedir.
Sonuç olarak, boşanma sadece ebeveynleri değil tüm aile bireylerini derinden etkileyen bir süreçtir. Ailelerin boşanma sürecinde çocuklarına karşı dikkatli olmaları ve onların gelişim dönemi özelliklerine göre davranmaları gerektiğini unutmamaları gerekmektedir. Böylelikle boşanmanın etkileri en aza indirgenmiş olacaktır.