Psk. Dan. Afet Kalavasonlu
Çocuk yetiştirmenin en zor ve en önemli noktalarından biri de onlarla iletişim kurmaktır.
Genel olarak çocuklarla sağlıklı iletişimin, onların sosyal ve duygusal gelişimi için önemli olduğunu bilmekteyiz. Ancak zaman zaman çocuklarla iletişim kurarken doğru bildiğimiz birçok hatamız olabiliyor. Bunun yanında kriz anında yanlış olduğunu bildiğimiz iletişim yöntemini kullanabilir ve sonrasında bununla ilgili pişmanlık duyabiliriz.
Yapılan araştırmalara göre duyguları hakkında konuşan ebeveynlere sahip çocukların duygusal zekaları gelişiyor ve büyüdüklerinde başkalarının ne hissettiğini daha iyi anlıyorlar.
Okul öncesi dönemdeki çocukların soyut düşünme becerileri gelişmemiş olduğu için söylediklerinizi kısa ve net söylemeniz gerekmektedir. Fakat bunu yaparken “Hayır” kelimesini kullanmamaya gayret etmeliyiz. Çünkü “Hayır” okul öncesi dönem çocukları için anlam taşımamaktadır. Örneğin: 3 yaşındaki çocuğunuz yemekten önce dondurma yemek istiyor, ancak sizde vermek istemiyorsunuz. “Hayır” demeniz onu zıtlaştırabilir ve bu zıtlaşmanın ardından yemeğini yemeyebilir. Bunun yerine çocuğunuzun boy hizasına inip, ona “Şimdi olmaz, hep birlikte yemeğimizi yememiz gerekiyor, yemekten sonra eğer istersen tabii ki yiyebilirsin” diyebiliriz.
Onlarla iletişim kurarken sabırlı olmalısınız. Özellikle 2 yaş döneminde çocuğunuzun her şeye ilk başta “Hayır” diyeceğini ve hatta kendi istediğini yaptırabilmek için dakikalarca ağlayacağını bilerek onunla iletişim kurmalısınız. Örneğin: “Hadi bezini değiştirelim” dediğiniz zaman muhtemelen “Hayır” cevabı ile karşılaşacaksınız. Bunun yerine “Bezini benim mi değiştirmemi istersin yoksa baban mı değiştirsin?” dediğiniz zaman tercih yapmak zorunda kalacağı için zıtlaşma davranışında bulunmayacaktır.
Çocuğunuzun duygularını anladığınızı ifade ettiğiniz zaman sizinle anlaşmaya çalışıp orta yol bulmaya çalışacaktır. Örneğin: Olmadık bir vakitte ağlıyor ve arkadaşına oynamaya gitmek istiyorsa ve siz de izin vermiyorsanız, ona kuracağınız en doğru cümle “Arkadaşına oyun oynamaya gitmek istiyorsun ve şu an bu mümkün olmadığı için üzgünsün, eğer istersen arkadaşına yarın gidebiliriz. Şu an için güzel bir oyun fikrin varsa seninle oynayabiliriz.” dediğiniz zaman onu anladığınızı fark edecek ve sizinle oynamaya çalışacaktır.
2-3 yaş grubun zaman zaman kötü sözler söyleme, inatlaşma ve hatta vurma eyleminde bulunabilirler. Böyle bir durumda “Sen kötü bir çocuksun, bunları yapmaman gerektiğini sana kaç kez söyledim” derseniz çocuğunuzu suçlamış olursunuz ve otomatik olarak savunmaya geçip saldırıya devam eder. Ancak, “Üzgün olduğun için bu şekilde davrandığının farkındayım ve sen üzüldüğün için ben de üzülüyorum. Sence böyle davranmamız doğru mu? Ne yapabiliriz?” dersek çocuğu düşünmeye sevk edip ortak bir yol bulmasına katkı sağlayabiliriz.
Günümüzde çocuklar 3 yaşında okula başlamaktadır. Çocukların anneleri okula uyum sürecindeki problemleri atlattıktan sonra genelde, çocuklarına okulda ne yaptıklarını sorduğunu ancak çocuğun anlatmadığını söyleyerek bundan duydukları sıkıntıyı ifade etmektedirler. Çocuğun bu soruya yanıt vermemesinin nedeni, sorunun çok genel bir soru olmasıdır. Çocuklara daha ayrıntılı sorular sorarsak, “Bugün boyama yaptınız mı?” cevabınızı aldıktan sonra “Bugün okulda seni en çok mutlu eden şey neydi?” gibi sorular sorarsanız günlerinin nasıl geçtiği ile ilgili ipuçları alabilirsiniz.
Okul öncesi dönemde çocukların yaptığı hatayı sürekli olarak yüzlerine vurmak, Örneğin: “Geçen akşam arkadaşına gitmek için saatlerce bebek gibi ağlamıştın” demek çocuğun özgüvenini zedelemesinin yanında sizinle olan güven ilişkisini de zedeleyerek duygularını bundan sonraki yaşantısında sizinle paylaşmamasını sağlar.
Çocuğunuzun olumlu taraflarını öne çıkarıp hatalı yaptıkları şeyler için de “Bunu başka nasıl yapabilirdin? Birlikte düşünelim, herhangi bir fikrin var mı?” diyerek önce onların fikrini alırsak hem değerli hissetmesini sağlamış oluruz hem de beyin gelişimizi destekleriz.