Uzm. Psk. Dan. Afet Kalavasonlu
Yalan söylemek, gerçek olmayan duygu ve düşüncelerin varmış gibi anlatılmasıdır. Çocukların eğitimi için gerekli olan doğru aile tutumları sergilenmemesi ve çocuğun yaşı dikkate alınmadan verilen cezalar çocuğu suça yönelttiği gibi yalana da sürükleyebilir. Yalan söylemenin bir davranış bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz ancak çocuklarda bu durum bazen erişkinlerden farklı olarak değerlendirilmelidir.
Okul öncesi dönem çocuklarının ara ara gerçek olmayan ifadelere başvurduklarını gözlemleyebiliriz. Yaşamın ilk 5 yılında çocuğun yalan söylemesi konusunda endişe etmeye gerek yoktur diyebiliriz. Okul öncesi dönemde çocuklar gerçeği henüz net olarak değerlendiremediğinden etrafındaki kişilere durumu uydurarak aktarabilir. Örneğin; “Bizim iki tane arabamız var diyen bir çocuğa arkadaşı, bizim de üç tane arabamız var” diyebilir.
Peki çocuklar ne zaman yalan söyler ve biz yetişkinler neler yapmalıyız?
Çocuklar çevrelerindeki insanların dikkatini üzerlerine çekmek için yalan söyleyebilirler. Örneğin kardeşi olmadığı halde kardeşinin olduğunu ya da okula gitmediği halde okula gittiğini söyleyebilir. Böyle bir durumda çocuğun kişilik yapısını ve gelişim sürecindeki değişimleri göz önünde bulundurularak, endişelenmeyip “çok şakacısın, şaka mı yaptın” gibi bir ifade ile gerçeğin dışına çıkmasını engelleyebilirsiniz.
Bu dönemde çocuklar mutsuzluklarını dışarıya tamamen farklı yansıtabilir. Ebeveynleri sürekli tartışan çocuk, öğretmen ve arkadaşlarına anne-babasının hiç kavga etmediğini söyleyebilir. Kreşte arkadaşlarıyla iletişim kuramayan, oyunlara kabul edilmeyen çocuk eve geldiği zaman okulda en çok sevilen çocuğun kendisi olduğunu söyleyebilir. Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman kreş öğretmeni ile konuşup durumun gerçekliği ile ilgili bilgi alıp “öğretmeninle biraz konuşma şansım oldu, sanırım okulda biraz üzüldün hadi gel biraz sohbet edelim” şeklinde çocuğunuzla konuşabilirsiniz.
Çocuklar korktukları zaman da yalana başvurabilirler. Örneğin çocuk, annesinin çok sevdiği eşyasına istemeden zarar verdiği zaman bundan haberi olmadığını, kendisinin yapmadığını söyleyebilir. Burada bilinçli bir kandırma davranışı yoktur. Burada sadece korkudan kaynaklanan çocuğun kendisini koruma davranışı vardır.
Çocukların dünyalarında kurguladıkları değişimleri yalan olarak kabul etmek hatalı olduğu kadar, çocuğa bu nedenle kızmak, yalancı olduğunu söylemek kişilik gelişimi açısından büyük sıkıntılar yaratır. Ebeveynler, çocukların bu tepkisine karşın “sanırım yanlış hatırlıyorsun bir kez daha düşün” diyerek düşünmeye sevk edebilirler. Korkuyu çocuk yetiştirmede bir araç olarak kullanan ailelerin çocuklarında yalan söyleme davranışını daha sık görmekteyiz.
Çocuklar da, biz yetişkinler gibi takdir edilmekten hoşlanırlar ve bunun sonucunda özgüvenleri de artar. Biz yetişkinler bunun için farklı yollara başvururuz ancak çocuklar bunun için yalan söylemeyi seçebilirler. Örneğin çocuk takdir edilmek için kreş öğretmenine erken saatte uyuduğunu söyleyebilir. Takdir edilmek adına söylenen yalanlar arasında, güçlü olmak, akıllı olmak, güçlü bir babaya sahip olmak, çok yemek yemek gibi senaryolar gelmektedir. Bunları yalan olarak kabul etmediğimiz için çocuğun söylediği konunun üstüne düşmemeniz ve gerçek başarılarını hatırlatıp onu onaylayarak takdir ettiğinizi hissettirebilirsiniz. Çocuğunuzun gerçekten uzaklaştığını hissettiğiniz zaman yakın zamanda kendisini takdir ettiğiniz bir davranışından bahsederek onu kendi gerçeğine çekebilirsiniz.
Unutmayın; çocukların doğruyu söylemesi doğuştan gelen bir davranış değil aksine zaman içinde öğrendikleri bir şeydir. Küçük çocuklar anne-babalarını memnun etmeyi her şeyden çok isteyebilirler. Sizi üzeceğini düşünmeleri durumunda gerçeği söylemekten kaçınabilirler. Çocuklarınızla gerçek ve gerçek olmayan arasındaki farkı konuşun. Doğruyu söylemenin sizin için neden önemli olduğunu anlatın ve kendinizde doğruları söyleyerek örnek olun.