Konuk Yazar: ÖZEV Özel Eğitim Uzmanı Hidayet Kasap
Özel gereksinimli bireyler; tipik gelişim gösteren bireylerden bilişşel, duygusal ve fiziksel açıdan farklılıklar gösteren,bu nedenle farklı gereksinimleri bulunan ve bu gereksinimlerinin karşılanması için özelleştirilmiş ve bireyselleştirilmiş eğitim programına dâhil edilmeleri gereken bireylerdir. Her birey birbirlerinden farklı özelliklere sahiptir. Benzerliklerini ve farklılıklarını dikkate alarak, gelişmekte ve değişmekte olan çevreye ayak uydurmalarını sağlayacak akranları ile sanat ve spor aktivitelerde kaynaşmalarını sağlayacak bir eğitim sürecine gereksinim duymaktadırlar.
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin devam ettiği kurumların; Özel eğitim ilkelerini esas alarak bireye özgü olarak bireyin ; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda bir program hazırlaması gerekmektedir. Hazırlanacak programın bazı temel ilkeleri olmalıdır. Bu ilkeler; erkenlilik, tam zamanlılık, kesintisiz eğitim, multidisipliner yaklaşım olarak sıralanabilir. Erkenlilik ilkesi, teşhisin konduğu andan itibaren eğitime başlanması, kesintisizlik ilkesi, uygulanan eğitim programında sürekliliğin olması, Multidisipliner yaklaşım; özel eğitim kurumunda eğitim kadrosunda her branştan uzmanın işbirliği içinde çalışması, tam zamanlılık ilkesi ise bireyin, her tür ve kademedeki eğitimlerini kesintisiz sürdürebilmeleri için her türlü rehabilitasyonunu sağlayacak kurum ve kuruluşlarlarda tam gün bulunması anlamına gelmektedir.
Tam zamanlılık ilkesi farklı gelişen bireyler için olmazsa olmaz bir ilkedir. Farklı gelişen birey için tam zamanlı bir kurumda olmasının avantajları sadece akademik alandaki becerilerinde değil toplumsal uyum, öz bakım, bağımsız yaşama hazırlanma becerilerine de katkı sağlar.
Farklı gelişen birey tam zamanlı okulda bulunduğu süre zarfında yaşam rutinleri planlanır ve düzene girer. Böylece hem ailenin hem bireyin yaşam kalitesi artar. Bu Programın aile eğitimi aracılığı ile eve de taşınması tutarlılık açısından önem arz etmekte ayrıca yürütülen programın başarısını da arttırmaktadır. Tabii ki bu süreçte tam zamanlı programda bulunan çocuğun kurum sistematiğinde her yönünün desteklenmesi çocuğun yaşamında bulunan her çevre ile uyum sağlamasına önemli etki yapmaktadır. Öte yandan Otizm tanılı çocuklarımızda yoğun bireysel eğitim modeli uygulamak gereklidir. Haftada en az 40 saatlik bireyselleştirilmiş bir program tüm gelişim basamaklarındaki yetersizlikleri destekleyecek düzeyde organize edilmelidir. Bu da elbette ki tam zamanlı bir modeli gerekli kılar.
Özel eğitimin en önemli ruhu olan bireye has bir program oluşturmak, okul dışına bunu taşınmasını sağlamak, örgün bir ortamı birey için modellemek, bireyin bireysel özelliklerine uygun stratejiler geliştirmek, farklı branşlardaki uzmanların bireye destek verebilmesini sağlamak, bunu koordine ederek aile eğitimi ve danışmanlığı ile destekleyebilmek ancak tam zamanlı bir programla mümkündür. Bu nedenle tam zamanlılık özel eğitimin en temel ilkelerinden biridir…