Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nihan Koran Güner
Nisan ayı çocuklar ve eğitimciler için anlamlı olduğu kadar yoğun geçen bir aydır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla okulların çoğunda yoğun bir gösteri hazırlığı mevcuttur. Çocukların dans figürleri, dans giysileri, danslarda kullanılacak müzikler, provalar eğitimcilerin belirlemesi ve uygulaması gereken konular arasında. Tabi bir de bunların çocuklara öğretilme aşaması bulunmaktadır. Geçekten hem çocuklar hem de eğitimciler için yoğun ve yorucu bir süreç. Sizce bu uygulamalarda çocukların görüşlerine başvuruluyor mu? Maalesef bu soruya yanıtım olumlu değil. Çünkü bu hazırlıkların hiçbirinde çocuklara karar hakkı tanınmıyor. Ülkemizde yürütülen 4-6 yaş çocukların ve öğretmenlerinin katıldığı bir araştırmada ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için yapılan dans gösterisinde kullanılan kıyafetlere ve müziklere kim karar verir?’ şeklinde yöneltilen soruya hem çocuklar hem öğretmenler yetişkinlerin karar verdiğini belirtmiştir. Çocukların yerine yetişkinler karar verdiği zaman çocuklara söz hakkı verilmeyen, söyleneni sorgulamadan uygulamak durumunda kalmaktadır. Bu durum sanırım bizim kültürümüzde de var ‘Sus küçüğün söz büyüğün’ atasözümüz durumu güzel bir şeklide özetliyor.
Acaba çocukların günün anlam ve önemini kavrayabileceği aynı zamanda eğlenebileceği ve görüşlerini ifade edebileceği farklı etkinlikler düzenlemek mümkün değil mi? Tabi ki mümkün. Çocukların görüşleri alınsa, çocuklara 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ne yapmak istersiniz? diye sorulsa inanın bana çok farklı yanıtlarla karşılaşırız. Benim merak edip sorduğum çocuklardan bazılarının yanıtları ‘Dans olmasın da. Belki arkadaşlarım, ailem, öğretmenlerim pikniğe gidip top oynarız.’ ‘Hava çok sıcak. Biz hep dans çalışıyoruz. Onun yerine bizim eğlenmemiz gerekmez mi? Belki farklı kılıklara girip istediğimiz gibi dans ederiz. Ailelerimiz de bizi alkışlar.’ … Aslında çocukların görüşlerine biraz önem vermeyi başarabilsek ve onlarla birlikte çalışmalar yapabilsek gelişimlerini daha etkili bir şekilde destekleyebiliriz. Bu tür sorularla çocukların da görüşlerini öğrenip, çocuklarla birlikte bu günü planlayabilsek hem bu özel gün hem de Çocuk Hakları doğrultusunda uygulamalar yapmış oluruz. Çocuk Hakları Bildirgesi’ndeki madde 12 katılım hakkı çocukları ilgilendiren konularda görüşlerinin alınmasının altını çizmektedir. Bu madde doğrultusunda çocukların yaşlarına ve olgunluk düzeylerine göre onlara fikirlerinin sorulması ve bu fikirlerin uygulamalarda dikkate alınması vurgulanmaktadır. Çocukların görüşlerine önem verebilmek için onları birey olarak görmeye başlamamız ilk adımı oluşturuyor. Çocukları kendini ilgilendiren konularda karar verme kapasitesine sahip bireyler olarak algılamayı başarabilirsek onları küçük, şirin dekoratif ürünler olarak görmekten vazgeçebiliriz. Örneğin 23 Nisan gibi günlerde çocukların bir günlüğüne siyasi pozisyonlara getirilmesi ve yaptıkları konuşmaları ele alalım. Hiçbir konuşma metninin çocukların ağzından yazılmadığı ve yetişkinler tarafından hazırlandığı o kadar belli ki. Gerçekten çocukları merkeze alarak onlara ne değiştirmek istediklerini sorsak birçok şey sıralayabilirler. Güvenli oyun alanları, çocuk merkezli eğitim mekânları, gençlik merkezleri, bisiklet yolları benim aklıma gelen bazı öneriler. İnanın çocuklar çok daha yaratıcı ve kendilerine özgü şeyler önerebilirler. Önemli olan bizim onlarla birlikte çalışmaya istekli olmamız. Çocuklar için değil çocuklarla birlikte çalışma yapacağımız günlere…