Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Erdem Beyoğlu
Karnelerin alınması ile birlikte tüm ailelerin yeni bir gündem maddesi bulunmaktadır. Yaz Tatili.
Kış döneminde okulların açık olması ile rutin olarak okula gidip gelen çocuklar yaz tatilinin gelmesi ile birlikte evde kalmaya başlar. Aileleri de derin bir kaygı sarar. Çocuklarının yaz boyunca ne yapacağı ya da mesai saatleri sırasında onlara kimin bakacağı gibi sorular onları kaygılandırır. Bu noktada ailelerin ilk aklına gelen seçeneklerden biri çocukların anneanne, babaanne ve dedelerine gönderilmesidir. Ancak bu durum hem çocukta terk edilme duygusunun gelişmesine hem de anne babanın disiplininden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Dolayısı ile ille gönderilecekse tatil süresinin kısa tutulmasına (bir haftanın geçirilmemesine) özen gösterilmesi önerilmektedir. Böylelikle hem anneanne, babaanne ve dede özlemini giderilebilmesine olanak sağlanmış hem de ruh sağlığını korunmasına katkıda bulunulmuş olunur.
Bir diğer sık görülen durum ise çocukların kendi başlarına bırakılmasıdır. Bu durum da bizler açısından son derede sakıncalıdır ve çocukların kendilerine bakma olgunluğuna sahip olmamaları nedeniyle ciddi riskler barındırmaktadır. Hayatlarını tehlikeye atabilecek durumları tam olarak bilememeleri ve çözüm becerilerinin tam gelişmemiş olması göz önünde tutulduğunda onları geri dönüşümü olmayan tehlikelere açık halde bıraktığımız göze çarpmaktadır. Bu noktada bizlerin önerisi mutlaka çocukların bir erişkin denetimi altında tutulmasıdır.
Bazı ailelerin bu noktada sorumluluğu evdeki bir ablaya veya abiye vermeye çalıştıklarını görülmektedir. Halbuki onlar da bir çocuktur. Dolayısı ile erişkin sorumluluklarının onlara yüklenmesi onların da sağlıklı ruhsal gelişimlerini riske atacaktır. Onlar diğer çocuklara göre daha büyük olsalar da halen çocukturlar ve erişkin olgunluğuna ulaşmamışlardır.
Tüm bunlara rağmen yaz tatili her çocuk için önemli bir dönemdir. Yaz tatili sırasında çocuklar aktivitelere katılarak, oyunlar oynayarak, gezerek hem zihinsel hem de fiziksel açıdan gelişimlerini sürdürürler. Bizlerin önerileri de onların gelişimlerini destekleyici önerilerdir.
Yaz tatili sırasında yaz okulları, dil okulları ve sosyal — fiziksel aktiviteler önerilmektedir.
Dil becerisi olan çocuklar için dil okulları, sportif alanda ilgisi olan çocuklar için yüzme, basketbol, futbol gibi sportif aktiviteler ve resim, seramik gibi sanatsal alanda ilgisi olan çocuklar için de sanatsal aktiviteler son derece faydalıdır.
Ayrıca çocuk gelişimini destekleyen programları olan yaz okulları da önerilmektedir. Bu okullarda derslerin az, sosyal ve fiziksel aktivitelerin ise fazla olması tercih edilmektedir. Böylelikle kış aylarında derslerinden bunalan çocuklara, çocukluklarının tadını çıkarabilme imkanı verilmiş olur.
Yaz tatili sırasında bizleri bekleyen önemli bir tehlike ise elektronik aletlerin kontrolsüz kullanımıdır.
Yaz boyunca sürekli olarak TV izleyen ve cep telefonu ve tabletle oynayan çocukların iletişim, sosyal ve fiziksel gelişimlerinin olumsuz etkilediği ve teknoloji bağımlılığı açısından ciddi riskler taşıdığı unutulmamalıdır.
Ailece keyifli bir yaz tatili geçirmenizi dilerim.