Okul Öncesi Çocukların Beslenmesi

Diyetisyen Mehmet Miralay

Özellikle annelerin de çalışma hayatına girmesi ile ev dışından beslenme, hazır-donmuş gıdalarla beslenme , kalorisi, şeker oranı yüksek ara öğünlerle beslenme gibi beslenme davranışları ülkemizde hızla artmıştır ve artmaya da devam etmektedir. Yetişkinlerde beslenme bilincinin daha yüksek olması, hastalık varlığı (yüksek kolesterol, diyabet, tansiyon) gibi sebeplerle kendilerine daha fazla dikkat edebilmekte ancak çocuklar için maalesef bu bilinç düzeyi daha yeterli düzeyde olmadığından çocuklarımız maalesef sağlıksız, kötü ve düzensiz beslenmektedirler. Bu tip beslenme sonucunda da çocukluk dönemlerinde sıklıkla diyabet, obesite ve kalp rahatsızlıkları ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilmektedir. Bugünün yetişkinleri olan bizlerin beslenme alışkanlıklarının büyük bir bölümü 6 yaşımıza kadar olan beslenme davranışımızın devamıdır. Bu yüzden bugünün çocukları, geleceğin yetişkinleri olacak bireylerin de 0—6 yaş grubunda sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanması gerekmektedir.

2-6 yaş, çocuklarda yeterli ve dengeli beslenme bilincinin geliştiği bir dönemdir.  Ancak, sosyal faaliyetler ve çok fazla hareketli olmaları bu dönemi zorlaştırabilir. Bu yaş aralığındaki çocukların inatçı tavırlar sergilemesi de diğer bir olumsuz durumdur. Burada dikkat edilmesi gereken konu, okul dönemine kadar olan zaman diliminde doğru beslenme alışkanlıklarının oturtulmasıdır. Çünkü bu dönemde gelişen damak tatları ve alışkanlıklar tüm yaşamları boyunca etkilidir. Sonradan bu alışkanlıkları geliştirmek daha güçtür.

 

Çocuğunuzla savaş etmeyin!

Ebeveynler çocukla inatlaşıp durumu savaş haline getirmemelidir. Çocuğa yemek konusunda seçim hakkı tanınmalı, kendi başına yemesi için izin verilmelidir. Bu şekilde çocukta kendine güven ve bağımsızlık duygusu gelişir. Anne-babaların en büyük hatası çocukların kendini doyuramayacağı endişesi ile baskı yapmasıdır. Çocuk yemek yemeyi işkence değil, zevkli bir aktivite olarak görmelidir.

Çocukların beslenmesinde öncelikli hedef vücutlarının ihtiyacı olan vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ ihtiyacını karşılamak olmalıdır. Bu durum çocuklar için yetişkinlerden daha önemlidir çünkü büyüme ve gelişmeleri hala devam etmektedir. Bundan dolayı çocukların gereksinimleri karşılanmalıdır. Peki, nedir bunlar?

Süt ve süt ürünleri: Her gün 2-3 bardak süt veya süt ürünü tüketilmelidir. İster aralarda isterlerse yemeklerinin yanında süt içebilirler. Tüketilen süt günlük ve pastörize olmalıdır. Bu besin gurubu özellikle kalsiyum ve protein bakımından önemlidir. Burada seçimler çocukların tercihine bırakılmalıdır. Hiç süt içmeyen bir çocuk eğer yoğurt veya ayran tüketiyorsa, süt tüketimi için zorlanmamalıdır. Bu guruptan hiçbir yiyeceği yemiyor ise; çorbalara süt veya yoğurt katarak yedirilmeye çalışılabilir.

Et ve ürünleri: Çocukların gün içerisinde tüketmesi gereken et miktarı ortalama 100 gr kadar olmalıdır. Bu durum çocuğun yaşına ve kilosuna göre değişebilir. Tavuk, balık ve kırmızı et; dönüşümlü olarak çocuğa sevdiği şekilde verilmelidir. Vitamin kaybı olmaması için etler kızartılmamalıdır. Bu besinler doğru tüketildiğinde çocuğun demir ve protein ihtiyacını karşılar. Balık sezonunda ise mümkünse balık yedirilmelidir. Balık, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimleri için önem taşır. Balıkta bulunan selenyum ve fosfor, iyot için gereklidir.

Sebze ve Meyveler: Çocukların genelde en az sevdiği ve aslında onlar için en gerekli olan besin türü sebzelerdir. Hemen hemen bütün vitaminler farklı sebze ve meyvelerde bulunur. Bu nedenle çocuğa sebze-meyve yedirirken mümkün olduğunca çeşitlilik sağlanmalıdır. Sebzeler hem pişmiş hem de salata olarak verilmelidir. Ara öğünler içinse en uygun besinler meyvelerdir. Bu şekilde gereksiz şeker ve çikolata tüketiminin de önüne geçilmiş olur. Çocuklar her sebze ve meyveyi yemek zorunda değildir. Tıpkı yetişkinler gibi damak tatlarına en uygun olanı seçerler. Her besin gurubundan 2-3 çeşit yemeleri yeterlidir. Çocuğu zorlamak yemekten daha da uzaklaşmasına neden olur. Burada önemli olan bir diğer nokta, mutlaka mevsimine uygun sebze ve meyve tüketiminin sağlanmasıdır. Böylece çocuk aldığı sebze veya meyveden maksimum vitamin elde etmiş olur.

Ekmek Türevleri: Başta ekmek olmak üzere diğer karbonhidrat kaynakları da bu besin grubuna aittir. Sadece yetişkinler değil çocuklar da beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmekleri tüketmelidir. Tam tahıllı un, az işlenmiş olduğundan besin öğeleri açısından daha zengindir. Pirinç yerine bulgur tüketmek de iyi bir alternatiftir. Kilo almaya eğilimli çocuklarda bu besinleri tamamen kaldırmak yerine daha küçük porsiyonlar şeklinde verilmelidir. Kuru baklagiller olarak adlandırılan kuru fasulye, nohut ve mercimek haftada 2-3 kez çocuklara mutlaka verilmelidir. Kuru baklagiller çorba, salata veya sulu yemek şeklinde hazırlanabilir. Çocukların bağırsaklarının düzgün çalışması için lifli besinler oldukça önem taşır.

Sıvı ihtiyacı için sadece su yeter

Çocukların sıvı ihtiyaçlarını mümkün olduğu kadar sudan karşılamaları sağlanmalıdır. Son dönemde soğuk buzlu çaylar çocukların en favori içecekleridir. Ancak kafein ve şeker içerdiklerinden dikkat edilmelidir çünkü kolay kilo almalarına yol açabilir. Enerji içeceklerini tüketmelerini önleyerek de çocuğun fazla kilo alması önlenebilir. Tuz tüketiminde ise, çocukların fazla tuza ihtiyaçları yoktur. Besinlerin bileşiminde tuz olduğundan, yemeklere az tuz konması yeterlidir. Kullanılan tuzun da iyotlu olmasına özen gösterilmelidir. Eğer çocuk çok tuzlu yemeye alışırsa, ileriki yaşlarda yüksek tansiyon riski ile karşılaşabilir.