Ülkelerden birinde yaşlı bir kral varmış. Bu kralın hiç çocuğu yokmuş. Yaşlandıkça da kendi yerine kimi bırakabileceğini düşünmeye başlamış. Kendisinden sonra, iyiliksever, dürüst ve doğrulardan asla sapmayan birinin kral olmasını istermiş.
Bir gün kararını vermiş ve ülkedeki bütün erkek çocukları bir meydana toplamış. Onlara birer çiçek tohumu vermiş. Çocukların bu tohumlardan birer çiçek yetiştirmesini istemiş. En güzel çiçeği hangi çocuk yetiştirirse, kendisinden sonra onun kral olacağını duyurmuş herkese.
Bu çocuklardan biri de Kazım’mış. Kazım, kralın verdiği tohumu saksıya ekmiş. Ama uzun bir süre beklemesine karşın saksıda hiç çiçek çıkmamış.
Babası da belki de tohumu uygun olmayan bir saksıya ektiği için çıkmayabileceğini söyleyince, yeni bir saksıya, başka türlü bir toprağa ekmiş tohumu. Ama yine hiçbir bitki yeşermemiş, çiçek açmamış.
Sonunda kralın çiçekleri beklediği gün gelmiş.
Ülkenin bütün çocukları rengarenk, birbirinden güzel çiçeklerle kraliyet sarayının önünde sıraya dizilmişler.
Elinde çiçek olmayan, yalnızca Kazım varmış, boş saksısını iki eliyle tutmuş ağlıyormuş.
Kral çocukları tek tek dolaşmış, çiçeklerine bakmış, kimi kez bir iki sözle övmüş, ama yoluna devam etmiş.
Kazım’ın yanına gelince onun boş saksısına bakmış:
“Ama senin saksında çiçek yok ki!” demiş. “Evet, kralım” diye ağlamış Kazım. “Yazık ki benim tohumum büyümedi. Her halde, geçen yıl sizin bahçenizden meyve çaldığım için bu bana bir cezaydı.”
Kral küçük Kazım’ı kucaklamış ve onu evlat edineceğini, kendinden sonra onun kral olacağını duyurmuş.
Adamları bu işi anlamamışlar. Bu kadar güzel çiçek yetiştiren bunca çocuk varken, kralın neden saksısı boş olan bir çocuğu kendine manevi evlat seçtiğini birbirlerine sormuşlar.
Kral “Ben aradığım temiz yürekli prensi buldum. Dağıttığım çiçek tohumlarının hepsi daha önce kaynar suya atılmıştı. Yani hiçbirinden çiçek çıkma olasılığı yoktu. Yalnızca bu çocuk, benim zaten bildiğim gerçeği bana olduğu gibi anlattı. Ötekiler beni kandırmaya çalıştı. Bir tek bu çocuk dürüst davrandı ve bana doğruyu söyledi. Benden sonra kral olmak artık onun hakkıdır. Benden sonra Kazım kral olacak ve ülkemizi adaletle, doğrulukla yönetecek.” demiş.