Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emine Güllüelli
Çölyak hastalığının farkındalığı tüm dünyada giderek artmaktadır. Çölyak hastalığına karşı toplumumuzda da farkındalık yaratmak ve erken tanı konabilmesini sağlamak çok ivedi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Çölyak hastalığında teşhis koymada yaşanan gecikmeler sonucunda, istenmeyen sonuçlar gelişebilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre görülme sıklığı 1/100’dir. Bu rakam ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir. Ülkemizde 2016 yılında 6 – 11 yaş aralığında yapılan ve 4000 çocuğu kapsayan çalışmada, kan tahlili ve ince barsak biyopsisi ile tanı konan çocuklarda görülme sıklığı 1/256 bulunmuştur.
ÇÖLYAK HASTALIĞI NEDİR?
BUĞDAY, ARPA ve YULAF’ta bulunan GLUTEN denen maddenin ince bağırsakta ömür boyu oluşturduğu, genetik bir hastalıktır.
ÇÖLYAK yani GLUTEN ENTEROPATİSİ: İnce bağırsakta sindirimi ve emilimi sağlayan villus denen tüysü oluşumların GLUTEN maddesinden dolayı bozulmasına ve emilim yapılamaması sonucu bağırsakta hasara neden olan bir hastalıktır.
ÇÖLYAK, Beyinden Kalbe, Karaciğerden Akciğerlere ve Kemiklere kadar tüm organları etkileyebilen, Erken tanı konulup uygun diyete başlanmazsa, Mide Barsak kanserlerine kadar varabilen, çok farklı belirtilerle seyreden sistemik bir hastalıktır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Geçmeyen, tekrarlayan ishal atakları, karın şişliği, karın ağrısı, çocuklarda kilo alımı ve boy uzamasının durması, büyüme ve gelişme geriliği, zayıflama, tedavi edilemeyen kansızlık.
Tipik olmayan diğer belirtiler
Çocuklarda tek başına boy kısalığı, bulantı, kusma, kabızlık, sık ve geçmeyen diş çürükleri, geçmeyen ağız içi yaralar, migren tipi baş ağrıları, ergenlik gecikmesi, erken menapoz, kısırlık, prematüre doğum, eklem hastalıkları, romatizmal hastalıklar, geçmeyen kaşıntılı cilt yaraları ve saç dökülmesi.
Görülüyor ki Çölyak hastalığı çok değişik bulgular ve çok değişik klinik tablolarla karşımıza çıkabiliyor.
Çocukluk yaşlarında daha çok büyüme gelişme geriliği ve sindirim sistemi bulguları ile tanı koyduğumuz Çölyak, ileri yaşlarda kansızlık, kemik erimesi ve barsak kanserleri ile karşımıza çıkıyor.
Gelişmiş ülke verilerine göre, Çölyak hastalarının %3’ü tanı almıştır. %97’lik bir bölümü henüz tanı alamamıştır. Genetik bir hastalık olduğundan, ailede bir kişiye tanı konmuşsa tüm aile bireyleri taranmalıdır.
TANI
Bazı kan testleri ile tanı konur. Bu testlerin ( +) olması kişinin %90-95 Çölyak hastası olduğunu gösterir. Kesin tanı ince barsak biyopsisi ile konur.
TEDAVİ
Kanıtlanmış tek tedavisi DİYETTİR. ÖMÜR BOYU GLUTEN içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Buğday, arpa, yulaf, çavdar unuyla yapılmış her türlü gıdadan uzak durulmalıdır. Ayrıca hazır gıdaların içeriklerine mutlaka bakılmalıdır. GLUTEN İÇERMEZ yazısı görülüp ürün tüketilmelidir.
GÜVENLİ YİYECEKLER
Et, tavuk, balık, tüm sebze ve tüm meyveler, baklagiller, yumurta, bal, reçel, zeytin, tüm katı ve sıvı yağlar, tüm şeker çeşitleri, mısır, pirinç, patates, kestane, nohut unu, soya unu.
YASAKLI HAZIR GIDALAR
Kurutulmuş meyveler, konserve etler, hazır çorbalar, meyveli yoğurtlar, lokum ve kahve kremaları, dondurma bisküvi, konserve yemekleri, toz halinde pudingler vs.
“Glutensizdir “ uyarısı taşıyanlar güvenlidir. Ürünler üzerindeki etiketler mutlaka okunmalıdır. Etiket okuma alışkanlığı mutlaka kazanılmalıdır.
GLUTENSİZ YAŞAM BİÇİMİ
ÇÖLYAK tanıdan sonra hastalık olarak anılmaktan çıkar. Tanı alan bireyler, ‘’Çölyak hastası‘’ diye değil, ‘’çölyaklı’’ diye anılır. Glutensiz yaşam biçimi ile sağlıklarına kavuşurlar ve ömür boyu sağlıklı bir yaşam sürerler.