Ümmü Gülsüm Çinici
Çok önceden Kaf Dağı’nın ardında bir ülke varmış. Bu ülkede herkes sorunlarını konuşarak çözermiş. Halk başkalarının haklarını da kendi haklarını koruduğu kadar korur, kimseye haksızlık yapılmaması için üstün gayret gösterirmiş. Bu ülkenin sakinleri kimmiş biliyor musunuz? Hindilermiş.
Bir gün bu ülkeye bir grup horoz gelmiş. Horozlar hükümdara çıkıp “ Yaşadığımız yerde haksızlığa uğradık. İstemesek de orayı terk etmek zorunda kaldık. Gidecek bir yerimiz yok. Bize yardım eder misiniz?” demişler. Hindiler horozların gelişini hoş karşılamış. Onlara kalmaları için yer göstermiş. Hindiler hürmüş. Horozlara da aynı hürriyeti tanımışlar. Horozlar hindilerin ülkesine kısa sürede yerleşmiş.
Horozlar futbol oynamayı çok seviyormuş. Kendi aralarında oynadıklarında sayıları az olduğu için çok eğlenemiyorlarmış. İçlerinden biri “ Neden hindilerle futbol maçı yapmıyoruz? Hem bu sayede hepimiz aynı takımda oluruz, daha çok eğleniriz.” demiş. Diğerleri de onaylamış. Ve hindilere maç yapmayı teklif etmişler. Hindilerin hükümdarı bu teklifi oylamaya sunmuş. Bir hindi takımı oluşturulmuş. Kurallar konuşulmuş, takvim oluşturulmuş.
İlk maç yapılmış. Maçı horozlar kazanmış. Hindiler horozları tebrik etmiş.
İlk maçtan iki gün sonra ikinci maç yapılmış. Bu defa maçı hindiler kazanmış. Horozlar son derece sinirliymiş.
Görevliler horozları sakinleştirmeye çalışmış. Ama horozlar bağırıyormuş. “ Biz kaybedemeyiz, bize haksızlık yapılıyor.” diye ortalığı ayağa kaldırıyorlarmış.
Hindilerin hükümdarı maçı izlemek için seyircilerin arasındaymış. Hükümdar hindi, görevlilere “Sahaya girin ve horozları yakalayın.” demiş. Horozlar bir süre dirense de sonunda pes etmiş. Hükümdar, horozlara “Spor, sağlık ve eğlencedir. Kazanılabilir, kaybedilebilir. Kazansanız da kaybetseniz de saygılı, hoşgörülü olmalısınız. Ya saygılı olacağınıza söz verin ve kalın ya da ülkemizi terk edin.” demiş.
Horozlar kendi aralarında konuşmuş. Biri demiş ki “Bugünkü maçta bize haksızlık yapıldı mı yapılmadı mı?” Hepsi birbirine bakmış. Gerçekten bir haksızlık yokmuş. Aslında sadece kaybetmeyi kabullenememişler. Yaptıklarından hepsi çok utanıyormuş.
Horozlar, hükümdardan bir şans daha istemiş. Her zaman saygılı davranacaklarına söz vermişler.
Her zaman işler yolunda gitmeyebilir, istediğimiz sonuca ulaşamayabiliriz. Hep kazanan var mıdır?