Ergoterapist Su Bozkuzu
Ergoterapi; Üniversitelerin Sağlık Bilimleri Fakültesi bölümüdür.4 yıllık Ergoterapi bölümü mezunlarına ‘Ergoterapist veya İş ve Uğraşı Terapisti’ denir. ‘Ergo’ kelimesi Yunanca kökenli olup ‘iş’ anlamına gelmektedir. Birçok insan ergoterapiyi yeni bir sağlık alanı olarak düşünebilir fakat tarihi oldukça eskidir. I. ve II. Dünya Savaşları sonucunda ortaya çıkan sağlık sorunlarının rehabilitasyonu gereksinimi mesleki alanda gelişmelerin önünü açmış ve mesleki perspektifin gelişmesini sağlamıştır.
Ergoterapi hem herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişilerin sağlığının korunmasını sağlayan, hem de farklı gelişen bireylerin bağımsız yaşamalarını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ergoterapi anlamlı ve amaçlı aktiviteleri kullanarak sağlığı ve refah düzeyini geliştirir. Amerika Birleşik Devletleri’ nde ergoterapi en iyi sağlık meslekleri arasında 17. sırada yer alırken, tüm meslekler içinde en iyi meslekler sıralamasında 23. sırada yer almaktadır.
Ergoterapi her yaş grubuna, her engel ve hastalık grubuna hitap edecek geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu yelpaze “günlük yaşam” becerilerinin çalışılması gereken her bireyi kapsamaktadır.
Geniş bir alana yayılan ergoterapistler duyu bütünleme, nörolojik rehabilitasyon, ortopedik rehabilitasyon, geriatrik rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon, el rehabilitasyonu, onkolojik rehabilitasyon, toplum ruh sağlığı, çevre düzenlemesi, iş ve ofis ergonomisi, mesleki rehabilitasyon ve daha birçok alanda aktif roller üstlenip multidisipliner ekibin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Örneğin serebral palsili bir öğrencinin sol elindeki güçsüzlüğünden ötürü günlük yaşamda yaşadığı sıkıntıları değerlendirerek yaşına, yaşadığı ortama, çevresine uygun, kişiye özel düzenlemeler ile gerekirse kişiye özel adaptif ekipman tavsiyesi yaparak veya üreterek rehabilitasyon ve destek programı oluşturur.
Pediatrik Rehabilitasyonda ergoterapistler bebek, çocuk ve gençlerle 18 yaşına kadar çalışır. Erken çocukluk dönemi, nöroplastisitenin en hızlı olduğu dönemdir. Nöroplastisite beynin çevre ile olan etkileşiminin ve öğrenme deneyiminin sonucunda, değişme ve yeniden yapılanma kapasitesine sahip olması demektir. Çocuklarda beyin hasarlarının iyileşmesi ve aktiviteye adaptasyonları yetişkinlere göre bu nedenle daha yüksektir.
Pediatrik rehabilitasyonda ergoterapi; bir çocuğu okuldayken, oyun oynarken, boş zaman geçirirken, beslenirken, kendine bakım aktivitelerini yaparken değerlendirir. Ergoterapist çeşitli ihtiyaçları olan çocukların fiziksel, duyusal, psikolojik ve motor becerilerinin gelişimine yardımcı olur. Pediatrik ergoterapi kapsamında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Öğrenme Güçlükleri, Üstün Yetenekli Çocuklar, yazı yazma ve ince motor beceri sorunları, Gelişimsel Koordinasyon Bozuklukları, Otizm Spectrum Bozuklukları, Serebral Palsi, Mental Motor Retardasyon, çesitli genetik bozukluklar gibi nörogelişimsel problemleri olan tüm çocuklar standardize testler ile değerlendirilir. Değerlendirmelerin sonucunda haftalık ergoterapi seansları ve gerekli bulunduğu takdirde ev destek programları oluşturulur.
Tedavi programı her çocuğa özel kişi merkezli bütüncül yaklaşımlarla oluşturulmaktadır. Dikkat ve odaklanma, praksis (motor koordinasyon), kaba-ince motor becerileri, bilateral motor koordinasyon, el-göz koordinasyonu, duyu bütünleme, vücut imaj eğitimi, ocular motor sistem (derinlik algısı, görsel takip, görsel algılama becerileri), uzaysal algı (mesafeleri ayarlayabilme yeteneği), sosyal beceri, iletişim becerileri, problem çözme becerilerinin geliştirilmesi, yürütücü fonksiyonlar (planlama, zamanlama, organize olma, denetleme, adapte alma becerileri…) ve ergonomik müdahaleler (ev ve çevre düzenlemeleri, araç-gereç ve ekipman kullanma becerileri) tedavi programının önemli bir kısmını oluşturur.
Ergoterapiye ihtiyaç duyan çocuklarımızda gözlemlenen problemler çoğunlukla el becerilerinin zayıflığı, yazı yazarken uygun miktarda basınç kullanamama, kalem yada makas gibi aletleri pozisyonlamada problem, topu hedefe atamama, atarken ne kadar kuvvet uygulayacağını bilememe, hareketli bir cismi takip edememe, denge ve postural ayarlamaları yaparken zorlanma, koordinasyon gerektiren aktiviteleri yapmakta güçlük çekmek, çekmece içerisinden aranan eşyayı bulamama, elbiselerinin tersini – düzünü bilememe, sağ – sol ayrımını yapamama, bir işi uzun süre sürdürememe, dikkatini toplayamama, poşet veya ayakkabı bağlayamama, günlük yaşam becerilerinde ve öz bakım becerilerinde zorlanma…
Kanıta dayalı ergoterapi müdahaleleri sonucunda çocukların bağımsızlık düzeylerinin arttığı tespit edilmiştir.