Fizyoterapist Tuğçe Oyaltan
Klinik pilatesin temelini akıl ve vücut birlikteliği oluşturmaktadır. Eski Yunan felsefesi ve fiziksel aktivite yaklaşımından köken almış, başlangıçta ‘kontrol bilimi’ olarak adlandırılmış, sonraki dönemlerde ise akıl, vücut ve gücün koordinasyonu ile birbirlerini tamamlaması olarak ifade edilmiştir. Kapsamlı olarak; kuvvetlendirme egzersizleri uygulanarak güçlü ve esnek bir vücut oluşturulmasına, ayrıca aklın güçlendirilerek vücut üzerinde kontrolün artırılmasına yoğunlaşılır. Pilates 6 prensip üzerine kurulmuştur. Bu prensipler: Merkezleme, Konsantrasyon, Kontrol, Kesinlik, Nefes ve Akıcılık şeklindedir.
Terapötik egzersiz olarak kullanılmakta olan Klinik Pilates, gövdenin postural kaslarını dengeli çalıştıran, omurgayı destekleyen bir egzersiz sistemidir. Vücudun derin tabaka kaslarının kuvvetlenmesi sağlanır. Farkındalığın arttırılmasıyla omurganın düzgün pozisyon alması ve düzgün bir vücut duruşu elde edilir. Düzenli ve bilinçli yapıldığı zaman ise denge ve koordinasyon gibi özellikleri geliştirir.
Kanıta dayalı olan Klinik Pilates (Bilişsel Egzersiz Terapisi); 4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon lisans eğitimini tamamlamış ve bu alanda kendini geliştirmiş Fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır.
Pilates egzersizleriyle, çocukların dengesi gelişir, merkezleme ile eklemler üzerinde binen vücut ağırlığı dengeli olur, bel ve karın kaslarının kuvvetlendirilmesiyle birlikte nefes egzersizleri solunum kaslarının daha iyi çalışmasını sağlar.
Duruş bozukluklarının çocukluk çağında görülme oranı %18 – %20 iken bu oran ilkokul çağına gelindiğinde %75’lere kadar yükselmektedir . Kas gelişimi süreçleri yavaşlayan, kas güçleri azalan ve bunun sonucunda duruşu bozulan, fiziksel aktivite yapma kapasiteleri düşen çocukların yaşam kalitelerinin de aynı oranda düştüğü tespit edilmiştir.
Çocuklarda düzgün beslenme kadar bedensel aktiviteler de çok önemlidir. Her çocuğun başarılı bir birey olması; gelişim çağındaki zihinsel ve fiziksel çalışmalarına bağlıdır. Genel olarak duruş bozuklukları ilkokul çağındaki çocuklarda daha yüksek bir oranda gözlemlenmektedir. Omurgada oluşan C ve S şeklindeki eğrilmeler (skolyoz), artmış lordoz ve kifoz gibi duruş bozuklukları için yapılan egzersizlere bu çağlarda başlanması çocuğun omurga sağlığına kavuşmasına büyük oranda katkı sağlamaktadır.
Çocuklarda yanlış hareket ve duruş alışkanlıkları sonraki gelişim dönemlerinde postural duruş bozukluklarına, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir.
Pilates, çocukların zaman içinde vücut farkındalıklarının artmasına ve kaslarının kuvvetlenmesine olanak sağlar. Kas gücünün artması, el – göz koordinasyonunun geliştirilmesi, denge yeteneğinin arttırılması, esnekliği geliştirmenin yanında vücutlarını tanımalarını ve işleyiş biçimini anlamalarını sağlayarak farkındalık ve özgüvenlerinin güçlenmesi ile birlikte akademik başarılarının da artmasını sağlamaktadır.
3—6 yaş döneminde doğru egzersiz alışkanlıkları kazanan bireylerin yetişkinlik döneminde yanlış alışkanlıklarından kurtulması daha kolaydır. Bu doğrultuda çocukluk döneminden itibaren pilatesi düzenli olarak çocuğunuzun günlük yaşamının bir parçası haline getirmek, çocuğun sağlıklı büyümesi ve gelişmesinde, istenmeyen kötü alışkanlıklardan kurtulmasında, sosyalleşmesinde, yetişkinlik döneminde çeşitli kronik hastalıklardan korunmasında ve aktif bir yaşlılık dönemi geçirmesinde önemli bir yere sahiptir.