Çocuklarda Sanatın Yeri ve Önemi

Resim Öğretmeni Mahmut Erol

İLETİŞİM VE SANAT

Duygularımız düşüncelerimizi, düşüncelerimiz ise iletişimi oluşturur. Literatürde iletişim; duygu ve düşünceleri aktarmak olarak tanımlanmaktadır.

Sanat, duygu ve düşünceleri aktarma noktası, hatta sanatın ta kendisi olarak görülmektedir. Duygu ve düşünce terimleri kişiler arası farklılık gösterirken, sanat ortak bir nokta bulmakta, cisim ve nesnelere aktardığımız her şey bizleri yansıtabilmektedir.

Konuşarak, sanat aracılığı ile göstererek, yazıyı kullanarak, çoğu zaman da beden dilimiz bizlerin iletişim kurmasında oldukça büyük etkenlerden başta gelenlerdir.

Bedenimizi de sanatsal yönde geliştirerek, yaptığımız veya yapmayı planladığımız performans ile karşımızdakilerle iletişime geçebiliyor, onlarla bağ kurmayı başarabiliyoruz. Tüm bunlar değerlendirildiğinde, sanatın alternatif bir iletişim aracı olarak kullanılabileceğini söyleyebiliriz.

ÇOCUKLARDA İLETİŞİM VE SANAT

Günlük hayatta iş arkadaşlarımız, ailemiz veya karşımıza çıkan muhtemel bir kişi ile yaşayabileceğimiz bir problemin aslında iletişim bozukluğundan dolayı yaşandığını söyleyebiliriz.

İletişim her yaşta insanı yetiştiren, birçok alanda birincil olarak kullandığımız ve bizi biz yapan en büyük araçtır. Bu bağlamda çocukluk evresini bir başlangıç olarak değerlendirirsek, çocuklarda iletişim daha da fazla önemlidir.

Eğitim ve öğrenim süreci çocuklar için vazgeçilmez ve atlanamaz bir süreç olduğu gibi bu evreyi de en sağlıklı biçimde tamamlayabilmek iletişimi en etkili şekilde kullanmaktan geçiyor.

Zamanda biraz geriye gidersek, küçük yaşlardaki anılarımızı anımsamakta zorlanabiliyor. Çocuklar, yaşadığı ve tanık olduğu olayları hatırlayamasa bile aslında bilinçaltı daima onu muhafaza etmektedir. Yani aslında doğru iletişim ile hatıralarımıza daha net bir yer ayırabilir, onları sanat ile özdeşleştirerek, geriye dönük tüm hatıralarımızla yeniden buluşabiliriz.

Bu bağlamda, çocuklar için en çok tercih edilen sanat dalı olan resim, bugün gelişim sürecine hatırı sayılır oranda destek olmakta, büyümenin temelini güçlendirmektedir.

Aynı zamanda resim geliştirici bir etkinlik olup öğretici olduğu kadar, eğitimde en eğlenceli dal olarak da bilinmektedir.

Resim, çocukların bilinç altında yatan duygu ve düşünceleri aktarmakta güçlü bir rol oynamaktadır. Bu süreç devam ettiği taktirde çocuklar sanata tutunarak iletişimi, iletişim kurabilmeyi ve bunu en güçlü şekilde yönetebilmeyi erken yaşlarda öğrenmektedir.

Çocukların resim çizerken kullandığı renkler, çizdikleri tüm figürler, her koydukları nokta aslında tahmin edebileceğimizden çok daha fazla anlam taşımaktadır. Çünkü çocuk, resim yaparken bilinç ve bilinçaltı ile beraber hareket etmektedir.

Goodenough’ın “Bir Adam Çiz” testi ile insanın zeka yaşının hesaplanması üzerine araştırmalar yapılmış ve bu araştırmalar giderek artmıştır. LAWNER (1965) yaptığı araştırmalar ve analizler sonucunda 4 yaş grubu çocukların, mutlu bir resim çizerken sarı rengi, hüzünlü bir hikâyeden sonra ise resmi kahverengiye boyadığını söyler. İletişim kurarak anlatamadıkları duygu ve düşünceleri, sanat yolu ile ifade ettiklerinde rahatladıkları gözlemlenmektedir.

ÖZEL EĞİTİMDE SANAT

İletişim, her canlının en temel ihtiyaçlarından birisidir. Peki bizler bu ihtiyacımızı karşılayamadığımız zamanlar nasıl hissediyoruz? Özel gereksinimli bireyler için iletişim, herkesten çok daha fazla hayati önem taşımaktadır.

Bu bireyler, iletişim kuramadığı zaman, kendilerine has tepkiler ile kendilerini ifade etmeye çalışmaktadırlar. Bu tepkilerin sebeplerini anlamak için ise bireyleri tanımak gerekmektedir. Alternatif bir iletişim aracı olarak bireyin ilgi alanına göre resim, müzik ve heykel gibi sanatın birçok alanı, kendilerini ifade etme biçimlerine yardımcı olmaktadır. Özel Eğitim Vakfı’nda yaptığım araştırmalarda da elde ettiğim veriler ile ifade biçimlerini gözlemlemekteyim.

Bu noktada sanatın ne kadar önemli olduğunu, çocuklarımızın gelişimine ne kadar katkı sağladığını görebilmekteyiz. Günümüzde sanat, bir terapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar gün geçtikçe artmaktadır.