Ferhat Atik
ve Mine Avkıran Nur
Sanat ile pırıl pırıl çocuklar yetişiyor.
Pandemi öncesine kadar 10 yıl süreyle faaliyette bulunan Artterapi Merkezi Kurucusu ve Ressam Bahar Çıralı, sanatla terapi sayesinde, özgüveni yüksek, yaratıcı, disiplinli, cesaretli, kendini ifade edebilen, fikirleri olan ve farklılıklara saygı gösteren çocuklar yetiştirdiklerini belirtti. Çocukların kişisel gelişimine önem veren ebeveynlere de mesaj gönderen Bahar Çıralı, “Anne ve babalar, resim, dans ve müzik gibi alanlarda sanat eğitimi almaları ya da sanatsal aktivitelere katılmaları konusunda çocuklarını teşvik etmeli” dedi.
Ailemiz Dergisi: Resim yapmak, çocuklar için ne anlama geliyor? Deneyimlerinizi ortaya koyarak neler söylersiniz?
Bahar Çıralı: Duygu ve düşüncelerimizi, konuşmak yerine görsel iletişim dili olan resimle de ifade edebiliriz. Yetişkinlere oranla çocukların sözel iletişime hakimiyetleri daha azdır. Bu nedenle çocuklar genellikle, konuşmak yerine resim çizmeyi tercih edebilirler.
Ailemiz Dergisi: Çocukların dünyasına yönelik birçok iş yaptınız. Bunlardan biri de pandemi öncesine kadar faaliyette olan Artterapi Merkezi’ydi. Kurslara gelen çocuklarda ne gibi farklılıklar ya da ilerlemeler gördünüz?
Bahar Çıralı: 2011 yılında kurduğum Artterapi Merkezi’nin faaliyetlerine 10 yıldan sonra pandemiyle beraber ara verdik. Bu sürede kısa dönemli kurslara katılan çocuklarımızın, küçük de olsa kişisel gelişimlerine katkı sağlamış olduk. Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu, 3-5 yıllık periyodlarla kurslara devam ettiler. Örneğin, 4-5 yaşında Artterapi’ye başlayan ve 8-10 yaşına kadar kurslara devam eden çocuklarımızın, kişilik gelişiminde kalıcı kazanımlar elde ettiğine şahit oldum. Artterapi kurslarına sürekli olarak katılan öğrencilerin, kendini ifade edebilen, farklılıklara saygı gösteren, fikirleri olan ve gerektiğinde harekete geçen yani ‘üşenmeyen’ pırıl pırıl gençler olduklarını gördükçe gurur duyuyorum.
Ailemiz Dergisi: Resim yapmanın çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi oluyor? Çocuklara ne kazandırıyor?
Bahar Çıralı: Bazı insanlar günlük yazar ya; resim yapmanın da, insanın kendiyle konuştuğu ve bunları bir mektup gibi kağıda döktüğü bir araç olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakınca çocuklar için resim yapmanın, kendilerini tanımalarına ve ifade becerilerini geliştirmelerine vesile olduğuna inanıyorum.
Annesinin arkasına saklanan veya yabancılarla konuşmayan çocukların, artterapi kurslarına devam ettiği zaman cesaretlendiğini, özgüven kazandığını gözlemledik. Yine birbiriyle çatışan çocuklar üzerinde olumlu sonuçlar aldık. Tabi sadece artterapi değil, bilinçli ebeveynler sayesinde pozitif çocukların yetiştiğine şahit oldum.
Kurslara katılarak enstrüman çalmayı ya da resim tekniğini öğrenen çocukların, yaratıcılık ve disiplin kazandığı da bir gerçektir.
Ayrıca, gerçek hayatta hata yapmaktan korktuğumuz anlar olabilir, ancak resim yüzeyinde daha cesaretli denemeler yapabiliriz. Oyun oynarken hayatı tanımak gibi; resim yüzeyinde, yani güvenli bir alanda cesaretle hata yapabilir ve öğrenebiliriz.
Ailemiz Dergisi: Ebeveynlere, neler söylemek istersiniz?
Bahar Çıralı: İlk iş deneyimim, İtalya’da özel bir sanat akademisinde desen öğretmenliği oldu. Türkçe ve İtalyanca gibi sanat da bir dilse, o dili iyi konuşmayı öğretmek keyifliydi. Yine de ben sanat dilini öğretmek yerine, onu iletişim aracı olarak kullanmayı daha ilginç bulduğum için bu deneyimden sonra sanat terapi eğitimine başladım.
Bir dili iyi konuşmak, tabii ki her çocuk için güzel bir kazanım olacaktır. Bu anlamda resim, dans ve müzik gibi alanlarda sanat eğitimi almalarını tavsiye ediyorum. Diğer taraftan sanatın iletişim aracı olduğunu yeniden vurgulamak ve ‘eğitim’ olsun olmasın, çocukların sanatsal aktivitelerle haşır neşir olmalarının kişisel gelişimlerine oldukça faydalı olduğunun altını çizelim.