Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

Dr. Cem Çerkez

Birçok kadının en büyük hayali, anne olup çocuğunu kucağına alabilmektir.

 

Elbette bu muhteşem ve paha biçilemez bir duygudur. Ancak, hamilelik sürecinin vücutta bıraktığı birtakım yıpranmalar da göz ardı edilmemelidir.

 

Meme dokusu, süt kanalları ve yağ dokusundan oluşan bir organdır.

Gebelik sırasında süt kanallarında oluşan genişleme ile birlikte bir miktar kilo artışı da yaşanır. Alınan kilolar ve süt kanallarında yaşanan büyüme sonucu meme hacmi artar. Ayrıca, areola (göğüs ucu çevresindeki kahverengi alan) rengi koyulaşır ve büyür.

 

Tabii ki meme dokusunda hamilelikle oluşabilecek olan bu fizyolojik değişimlerin yanında, memenin kadın bedeni üzerindeki psikolojik önemini de unutmamak gerekir.

 

Meme, kadın için cazibe, çekicilik, dişilik, bereket, özgüven, cinsellik ve annelik gibi birçok duyguyu üzerinde barındıran bir dokudur.

 

Katıldığınız bir davette göğüslerine güvenen bir kadının duruşuna, kıyafetine hiç dikkat ettiniz mi?

 

Meme dokusunun gerek küçüklüğü gerek büyüklüğü gerekse kilo alıp verme veya doğum sonrası oluşan değişimleri her zaman bir kadın için rahatsızlık verici olmuştur. Ne mutlu ki bu sıkıntılar çözümsüz değil.

 

Hamilelik döneminde alınan kiloların verilmesi ve emzirme sürecinin tamamlanmasıyla birlikte kişi meme dokusunda olan değişimleri gözlemleyip, rahatsızlık hissetmesi halinde bir plastik cerraha başvurabilir.

 

Ameliyat öncesinde en önemli nokta, kişinin ameliyata hazır olup olmadığının analiz edilmesidir.

 

Emzirme sürecinin tamamlanmasının ardından minimum 6 ay civarında bir süre geçmesi ve kişinin hamilelik kilolarından kurtulup mutlu olduğu kiloya geri dönmesi önem arz eder.

 

Hamilelikte büyüyen meme dokusu, alınan kiloların gitmesi ve süt verme sürecinin tamamlanmasıyla hacmen küçülürken, bir miktar da sarkarak bu süreci tamamlar.

Yüz yüze yapılan bir görüşme ve muayene sonrasında, kişinin rahatsızlıkları da göz önünde tutularak, kişiye özel bir planlama yapılmalıdır.

 

Vücut ile uyumlu fakat yapıldığına değecek bir sonuç hedeflenmelidir.

 

Yerine göre iddialı durabilirken yerine göre de mütevazi kalabilmelidir.

 

Kişinin vücudu ile uyumlu boyut planlandıktan sonra dekoltenin belirginliği ve doğallığına da dikkat edilmelidir. Hem doğal geçişin hem de hacmin vücut hatları ile uyumlu olması, seksi ve çekici görsele ulaşılmasının yanında kişiye özgüven de katacaktır.

 

Muayene sonrasında kişinin ihtiyacı olan ameliyat tipi belirlenmiş olur. Örnek vermek gerekirse; meme büyütme cerrahisi için başvuran bir kişi, muayene sonrasında tek başına büyütme cerrahisinin yeterli olmayacağını, büyütme ile birlikte dikleştirme cerrahisinin de gerekli olduğu bilgisine ulaşabilir.

 

Hamilelik boyunca meme dokusunda oluşan değişimler göz önünde tutulduğunda bazen sadece silikon protez koyup hacim kaybı yaşayan meme dokusunu hacimlendirilerek, bazen hem silikon koyup hem dikleştirme yaparak, bazen de küçültüp, dikleştirerek çözümler üretmek mümkündür.

 

Yukarıda bahsedilen ameliyatlar ile ilgili kısaca bilgilendirme yapacak olursam;

 

Meme Büyütme

 

Silikon protez kullanılarak gerçekleştirilen, anestezi altında yaklaşık 1 – 1.5 saat civarında süren bir prosedürdür. Kullanılacak olan yuvarlak veya damla şekilli protezler, çoğu zaman meme altı kıvrımından yapılan 3.5 — 4 cm’lik kesiden vücuda yerleştirilir. Burada bilinmesi gereken en önemli nokta gerek yuvarlak gerek damla şekilli protezler ile doğal ama yapıldığına değecek bir görsele ulaşabilmenin mümkün olduğudur.

 

Meme Küçültme

 

Büyüklük, boyun ağrısı, sırt ağrısı, göğüs altı pişikleri yanında konforsuz iç çamaşırı kullanımına bağlı omuzlarda çökme yapabilen bir problemdir.

 

Kadınlar için ayrı bir keyif olan kıyafet alışverişi, maalesef meme büyüklüğüne sahip kişilerde eziyet haline gelebilir. Küçültme cerrahisi, estetik kaygının ötesinde hayat konforunuzu da olumlu yönde değiştirebilen bir prosedürdür.

 

Meme Dikleştirme

 

Özellikle kilo alıp-verme süreçleri ve geçirilen hamilelikler, meme dokusu üzerinde yıpratıcı olabilir. Bu tür durumlarda, ya kişinin kendi meme dokusu ile bir dikleştirme ya da hacmen yetersizlik varsa, silikon protez kullanılarak bir dikleştirme operasyonu yapılabilir.

 

Genel olarak yukarıda anlatılan üç farklı ameliyatta da tek gece hastane yatışı yeterli olmakta ve kişi 3 — 4 günlük bir dinlenme döneminin ardından masa başı bir işe geri dönebilmektedir.