Özel Eğitim Uzmanı
Tuğçe Özmert
Down sendromlu çocukların sosyal gelişimleri zihinsel becerilerinden daha ileridedir. Bu çocukların sosyal zekâ düzeyleri (SQ) genellikle bilişsel zekâ düzeylerinden (IQ) daha çok gelişmiştir (Dinçer, 2014).
Down sendromlu çocuklar genellikle çevresiyle kolay iletişim kurabilen, girdikleri ortama kolayca adapte olabilen çocuklar olarak gözlemlenmektedirler. Bu ileri sosyal gelişim sayesinde Down’lu çocuklara etkili eğitim yaklaşımlarıyla her türlü beceriyi kazandırmak mümkündür.
Down sendromlu çocukların taklit etme yeteneği oldukça gelişmiştir.
Mutlu, sempatik, oldukça dışa dönük ve sosyaldirler.
Çoklu zekâ kuramına göre bir değerlendirme yapılacak olursa sosyal zekâları diğer zekâ türlerinden daha yüksektir.
Arkadaşlık ilişkilerinde sorun yaşamaz oldukça girişkendirler. Müzikten, eğlenceden ve oyun oynamaktan büyük keyif alırlar. Akademik beceri gerektiren durumlarda güçlük yaşarlar (Özbey, 2009).
Sosyal gelişim bireyin toplum içinde insanlarla iyi ilişkiler kurması ve toplum yaşayışına uygun davranışlar sergilemesidir.
Bireylerin toplumda hayatlarını sağlıklı olarak idame ettirebilmesi, çevresi ile kurduğu sosyal ilişkilere bağlıdır.
Çocukların sosyal davranışları kazanabilmeleri için onların uygun davranışlarının desteklenmesi ve motive edilmesi gerekir.
Sosyal beceri öğretimi, özel gereksinimli bireyler için akademik becerilerin önüne geçebilecek kadar önemlidir. Bunun nedeni, gelişimsel yetersizliği olan çocuklar için eğitimin temel hedefi, bu bireyleri toplumsal yaşama hazırlamak, bağımsız ya da en az bağımlı olacak şekilde hayatlarını idame ettirebilmeleri için gerekli becerileri zamanında, doğru ve etkin yöntemler aracılığıyla kazandırılmasını sağlamaktır. Çünkü çocukların az veya sınırlı sosyal beceriye sahip olmaları, onların hayatları boyunca tüm ilişkilerine yansımaktadır.
Yaşamının ilk yıllarında sosyal becerileri öğrenebilen ve bunu hayatının her alanında uygulayabilen çocukların, diğer tüm gelişim alanlarının da olumlu yönde etkilendiğini gözlemlemekteyiz.
Çocuğumuza öğretmeyi hedeflediğimiz sosyal beceri için bir öykü hazırlamak hem ebeveyn hem de çocuğumuz için keyifli olmakla birlikte öykü içindeki kahramanları da çocuğumuzla birlikte şekillendireceğimizden öğrenme daha kalıcı ve keyifli hale gelmektedir.
Sosyal öyküler çeşitli sosyal bağlamlarda oluşturulabilir ve kullanılabilir: Merhaba demek, hoşça kal, teşekkürler, “lütfen”, “teşekkür ederim”, egzersiz sırasında yüksek sesle konuşmayın, sıranı bekle vb. gibi nezaket kelimelerinin öğretiminde kullanır.
Her sosyal hikaye, kendine özgü özelliklerine, zorluklarına ve fırsatlarına bağlı olarak belirli bir çocuk için yaratılmış bir kuraldır.
Fotoğraflar, resimler, semboller veya sadece notlar kullanılarak sunulur.
Küçük çocuklarla veya sözel becerileri zayıf olan çocuklarla çalışırken, hikayeler metnin anlaşılmasını kolaylaştıran çizimler ve resimlerle üretilir. Sosyal hikayenin içeriği, çocuğun anlayabilmesi ve bağımsız davranabilmesi için küçük adımlarla sunulmaktadır.
Sürekli oynadığı oyunu kazanmak İsteyen, birlikte oynadığı arkadaşının oyunu kazanmasına kızan veya arkadaşı oyunu kazandığında problem davranış sergileyen çocuğumuz için bir Sosyal Öykü örneği;