Uzman Diyetisyen
Selen Teksoy Tamel
Anne olmayı düşünmek bile insanın içinin kıpır kıpır olmasına yetiyor. Bir de beklenen an gelir de “HAMİLESİNİZ” denir ya işte o an ayakların yerden kesilir gibi olur. İlk heyecan ve şaşkınlık geçtikten sonra akla “Ne yapmalıyım?”, “Nasıl olacak?” … ve daha birçok soru gelir. Ve hatta anne adaylarının hemen aklına gelen nokta doğru beslenmenin gerekliliğidir.
Burada dikkat çekmek istediğim bir konu sadece ülkemizde değil dünya genelinde de yaygın bir inanış olan “İki can taşıyorsun, iki katı yemelisin” anlayışı gerçeği yansıtmamaktadır. Bu inanışın hem anne adaylarına hem de bebeğe büyük zararlar verebileceği unutulmamalıdır.
Evet, hamilelikte doğru beslenmenin bebeğin gelişimi ve anne adayının gereksinimlerini karşılayabilecek tek şeydir. Ancak burada değinmeden geçemeyeceğim diğer önemli konu da hamilelik başlangıcında uygun bir kiloyla başlamış olmanın anne adaylarının ve bebeğin sağlık durumu için büyük önem taşımasıdır.
Anne olmak istediğinizi düşündüğünüzde ve buna mental olarak hazır olunduğuzu hissettiğinizde vücudunuzu da buna hazırlamanız gerekmektedir.
Doktor kontrolleri başlarken aynı anda beslenme düzeniniz ile ilgili de bir uzmandan yardım almalı ve beslenme şeklinizi de belirlemeniz gerekmektedir.
Hamilelikte beslenmenin önemi kadar hatta son dönemde birçok araştırmaya göre biraz daha fazla gerekliliğinin vurgulandığı nokta hamilelik öncesi beslenme düzeninin belirlenmesi ve anne adaylarının uygun kiloda hamileliğe başlamasının gerekliliğidir.
Sağlıklı kilo aralığında doğan bebeklerin doğum ve daha sonrasında belirli rahatsızlıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğu söylenebilir. Aynı zamanda, sağlıklı beslenen anne adayları hamilelik sırasında çok fazla kilo almaz. Aksi takdirde, anne adayının sağlığını tehdit eden hastalıklara yakalanma riski artabilir.
Artık hamilelik kesinleşince heyecan, merak, mutluluk… ve daha birçok duygunun eşliğinde sürece hazırlanmak gerekmektedir. Bu süreçte unutulmaması gereken önemli noktalardan biri de çocuğunuzun beslenme mirası hamilelikte başlar.
Hamilelik süresince bebeğin beslenmesi için, kadınlar daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Ancak bu demek değildir ki, hamile kadın iki kişilik yemek yiyecektir. Hamile kadının normalde aldığı günlük kalori ihtiyacına, olduğu kiloya ve hamilelik haftasına göre gerekli kalori ilave edilmesi yeterlidir.
Sağlıklı bir gebeliğin geçmesi ve sonunda sağlıklı olan bir bebeğin doğması için anne adayının dengeli beslenmesi gerekir.
Anne karnında olan bebeğin tek besin kaynağı annesidir. Bir anne adayının hamilelik sırasında tükettiği yiyecek ve içecekler bebeğin anne karnındaki ana besin kaynağını oluşturur.
Ayrıca, bu dönem; bebeğin ileri dönemlerdeki yeme alışkanlıklarının da temelini oluşturur. Hamilelik sırasında sağlıklı beslenmek, anne ve bebeğin ihtiyacı olan kalori ve besin miktarını sağlayan bir beslenme planıyla mümkündür.
Hamilelikte beslenme sürecinde sağlıklı gıdalar tüketmek kendiniz ve bebeğiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Neticede, aldığınız besinler bebeğinizin en temel beslenme kaynağıdır. Akıllıca yapılan besin tercihleri, bebeğinizin gelişimi ve büyümesine yardımcı olur.
Hamile bireylerin dikkat etmesi gereken noktalar;
- Az az sık sık beslenmelidir. Kişiye göre değişmekle birlikte öğün planı yapılırken 3 ana öğün ve en az 2 ara öğün olacak şekilde ayarlanmalıdır.
- Her öğünde mevsiminde sebze ve meyve tüketimi çeşitli vitamin ve mineralleri sağlaması sebebi ile hamilelikte beslenme adına önemli noktaların başında gelmektedir. Birçok meyve ve sebzede bulunan C vitamini, bebeğe ve anne adayına demir emilimi ve sağlıklı diş etlerine sahip olmada yardımcı olur. Sebze ve meyvelerin temizliği de ayrıca özen gösterilmesi gereken noktadır.
- Diğer önemli bir konu ise son dönemde büyük tartışma konusu olan tahıl tüketimidir. Tahıllar temel enerji kaynağıdır ve hamile bireylerin tahıl tüketiminden kaçmaması gerekmektedir. Ancak bu yanlış anlaşılmasın. İhtiyacı kadarının tüketilmesi fayda sağlarken aşırı tüketiminde kilo artışının ve yağlanmanın olabileceği unutulmamalıdır. Burada miktar kadar çeşit de önemli bir unsurdur. Bu noktada da ekmeklerinin ve tahıl ürünlerinin tam tahıllı olanlardan tercih edilmesi gerekmektedir.
- Haftada en az iki gün balık tüketimine özen gösterilmelidir. Balık iyi bir omega 3 kaynağıdır. Hamilelik sürecinde düzenli omega 3 almak bebeğin beyin ve bağırsak flora gelişimini destekler. Balık tüketiminde anne adaylarının mevsiminde olan balıkları tüketmesi konusunda hassas olması gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca balık pişirirken kızartma işlemi asla uygulanmamalıdır. Izgara, fırın, buğulama yöntemlerini tercih edin.
- Bu süreçte anne adayı siyah çay ve kahve tüketimini azaltmalı, bunların yerine süt, ayran ve taze sıkılan meyve sularını tercih etmelidir. Hazır meyve suları ve kola gibi asitli içecekler tercih edilmemelidir. Yemeklerle birlikte içilen çay ve kahve kansızlığa neden olacağından yemeklerin yanında veya hemen yemek ardına içilmemelidir.
- Yiyeceklerde tuz oranı azaltılmalı ve özellikle tuz içeriği yüksek olan besinlerden (salamura besinler, tuzlu suda yapılan turşulardan, fast-food yiyecekler…) uzak durulmalıdır.
- Anne adayları bebeğinin sağlığını düşünerek hazır gıda ürünleri tüketmemelidir. Saklama koşulları ve hijyen gibi konularda emin olmadığı hiçbir yiyecekleri tüketerek hem kendi sağlığını hem de bebeğinin sağlığını riske atmamalıdır.
- Bebeğin büyümesi sırasında protein büyük önem taşımaktadır. Protein içeriği yüksek olan gıdaların tüketimine özen göstermelidir. Kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir, kuru baklagiller önemli protein kaynaklarıdır. Yiyeceklerinde haftada 2 gün kırmızı ete, 2 gün balık çeşitlerine ve diğer günlerde beyaz ete yer vermeleri gerekir. Burada da diğer besinlerde olduğu gibi aynı uyarıyı yapmak istiyorum. Fazla tüketim yarardan çok zarara sebep olmaktadır.
- Katkı maddesi içeren sucuk, sosis, salam gibi yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
- Son olarak değinmek istediğim konu ise hamilelikte su tüketimidir. Su, aldığınız öğünlerdeki besin maddelerini bebeğinize ulaştırır. Aynı zamanda kabızlığı, hemoroidi, aşırı şişkinlikleri ve idrar yolu ya da idrar kesesi enfeksiyonunu engellenmeye yardımcı olur. Hamileliğiniz ilerledikçe, çok az su tüketmek prematüre doğum ya da erken doğuma sebep olabilir. Suyu doğru tüketip tüketmediğimizi anlamanın en basit yöntemi idrar rengini kontrol etmek ve mümkün olduğunca açık renkte olmasını sağlamaktır.
Hem bebeğiniz hem de sizin için yeterli ve dengeli BESLENİN!