Okula Başlama ve Uyum Süreci

Klinik Psikolog Melis Göksoylu

Okula yeni başlamak çocuk ve  ebeveyn için hem heyecan verici hem de kaygılı bir süreçtir. Okula alışma sürecinde ebeveynin bebeklik döneminden itibaren göstermiş olduğu tutumu çok önemlidir.

 

Anne ve çocuğun güvenli bağ kurabilmesi bebeklik döneminde başlamaktadır.

 

Güvenli bir ilişki kurulması bebeğin acıktığı zaman karnının doyurulması, kakasını yaptığı zaman bekletilmeden bezinin değiştirilmesi ve kucağa alınıp sevgi verilmesi ile başlamaktadır.

 

Diğer bir taraftan bebeğin odası 6 aylık olduğu zaman ayrılmalıdır, bunun okula başlayacağı süreçte ki artısı ise ben kendi odamda tek başıma uyuyabiliyorum ben ayrı bir bireyimin farkında olması açısından önemlidir.

 

30 aylık öncesi çocuklarda, okulda bağlanma figürü olması çok önemlidir.

 

Çocuk anneye, babaya ve aile yakınlarına bağlıdır. Fakat okula yeni başlayacak olan çocuklarda okulda bağlanma figürü olmadan, ilk günden çocuğu okulda bırakıp gitmek çocuğun güven duygusunu etkileyecek ve travmaya sebep olacaktır bu nedenle okula yeni başlayan çocuklarda mutlaka ilk günlerde ebeveyni ile birlikte gitmeli ve ayrılmalıdır ta ki okuldaki öğretmeni ile de bağ kurmaya başlasın.

 

Çocuğu ilk okula başladığı gün okulda bırakıp gitmemiz ileride uzun dönem negatif etkileri, agresif davranışlar ve okul fobisine neden olabilir.

 

Okula alışma sürecinde öğretmenin tutumu önemlidir. Çocuğun öğretmeni ile sağlıklı ve güvenli ilişki kurmaya ihtiyacı vardır.

 

Öğretmenin anlayışlı olması, sevgi ve şefkat göstermesi çocuğun okula daha rahat ve güven içerisinde başlayıp devam etmesi açısından önemlidir. Çocuk okuldaki eşyalara değil, insanlara bağlanmalıdır.

 

Ağlama olmadan okula başlama süreci de mümkündür.

 

Çocuk okula ebeveyni ile gidip, ebeveyninin orada oturduğunu görmesi ve diğer çocuklar ile oyun oynarken dönüp baktığında ebeveynini aynı yerde otururken görmesi güven duygusu ve okula alışması açısından önemlidir. Tabii ki bu her çocuk için farklıdır ve okula alışma süreçleri de değişkenlik göstermektedir.

 

Okula alışma süreçlerinde önemli olan bir diğer unsur ise ebeveyn kaygısıdır. Anne veya baba çocuğu ilk kez okula gidecek ise içten içe kaygı yaşamaktadır.

 

Çocuğum okula alışabilecek mi, arkadaşlarını sevecek mi, arkadaşları onu sevecek mi, öğretmeni iyi mi, onu farklı bir ortama bırakmanın kaygılarının yanı sıra artık çocuğunun büyüyor olduğunu kabullenmekte onları duygulandırmaktadır. Çocuk ebeveyninin duygusunu hissetmektedir bu nedenle anne ne kadar kaygılı ise çocuk o kadar kaygılı, anne ne kadar rahat ise çocukta o kadar rahat olabilmektedir. Tabii ki biraz kaygı duyulması normaldir.

 

Okula başlama sürecinde ebeveynin çocuğun okula başlamasının gelişimsel ve gerekli bir süreç olduğunu düşünmelidir.

 

Çocuklarımızı büyütürken önemli olan bir diğer unsur ise ailesine ve çevresine bağımlı değil, bağlı bireyler yetiştirmektir. Güven sorunu olan ve bağımlı çocuk annesinden ayrılmak istemeyecektir. Tabii ki bağımlı olan sadece çocuk değildir.

 

Her bağımlı çocuğun yanında bağımlı bir ebeveyni vardır. Fakat bizler çocuklarımızı hayata hazırlarken bağımsız ve kendine güvenen bireyler olarak yetiştirmeliyiz ki yetişkin bir kişi olduğu zaman eşine veya arkadaşlarına bağımlı değil bağlı bir birey olabilsin.

 

Okula yeni başlayan çocuklarda okul için oryantasyon önemlidir.

 

Çocuğa okulu gezdirip tanıtmak. Nerede oyun oynayacağı, yemek yiyeceği, tuvaletini nerede yapacağı, arkadaşlarının ve öğretmeninin tanıştırılması okula ilk başladığı süreçte daha rahat okula alışabilmesi ve kendini ortama ait hissetmesi açısından önemlidir.

 

Diğer taraftan ebeveyn ve çocuğun okul için gerekli olan malzemeleri birlikte alması önemlidir.

 

İlk defa okula başlamaları ve ebeveyninden ayrı kalacak olmaları, farklı bir ortama alışmaya çalışmaları çocuklar için kolay bir süreç değildir ve bu nedenle de çocuk okuldan alındığı zaman birlikte kaliteli zaman geçirilmelidir. Ev içerisinde sürekli okul konusu açılmamalıdır. Yarın okula gideceksin, yaramazlık yaparsan seni okula götüreceğim, beni kızdırma şimdi öğretmenini arayacağım gibi olumsuz kelimelerin kullanılmamasına da çok dikkat edilmelidir.

 

Çocuğun okul ile ilgili sorusu var ise mutlaka cevap verilmelidir fakat sürekli okul konusu konuşulmamalıdır.

 

Çocuğun okula bırakma ve alma zamanına ilk dönemlerde mutlaka özen gösterilmeli ve çocuğu almaya geç kalınmamalıdır.

 

Kararlı ve Tutarlı olmak her konuda olduğu gibi okula uyum sürecinde de ebeveynin istikrarlı, kararlı ve tutarlı bir tavır takınması önemlidir.

 

Ağladığı için ‘Tamam canım, bugün gitmesen de olur’ tutumu, çocukta ‘ağladığımda istediklerimi elde ediyorum’ algısını oluşturacaktır. Bu söylemlerin yerine ‘Seni anlıyorum, bu gerçekten sana zor geliyor, merak etme, yanındayım.’ Söylemleri çocukta güven uyandıracaktır. Böylece çocuk ailesinin sözlerine bağlı olan bir yapıda olduğunu bir kez daha görmüş olacaktır. Siz ondan ayrılın ki, o da sizden ayrılsın.

 

Çocukların okula başlamasının en güzel yanı sosyalleşme duygusunun gelişecek olmasıdır.

 

Bebek evde ebeveyni ile veya bakıcısı ile büyümekte ve daha sonrasında ise akranları ile birlikte oyun kurmaya, arkadaş edinmeye ve onlarla bağ kurmaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle de çocuğun gelecekte de sosyal bir birey olabilmesi adına okula gitmesi önemlidir.

 

Okul öncesi dönemde çocuğun okula başlaması paylaşmayı öğrenmesi, sorumluluk alabilmesi, sosyal bir birey olması, ilkokul eğitimine hazırlık olarak eğitim temellerinin oluşturulması açısından çok önemlidir.

 

Okul öncesi eğitimini alan bir çocuk ilkokul dada kendisi arkadaşlık kurabilen, arkadaşlığını sürdürebilen, paylaşımcı ve belli bir bilgi düzeyi ile ilkokula başlayacağından kendine olan güveni ve özsaygısı da yüksek olacaktır.