Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Dr. Selcen Esenyel Açıkel
Okul çocuklar açısından yeni bir ortam, yeni arkadaşlıklar, yeni beklentiler ve yeni otorite figürleriyle etkileşim ve uyumu gerektiren bir ortam içermesi itibariyle beraberinde belirsizlikleri barındırır. Bu nedenle her çocuk okul başlangıcında belirli düzeyde kaygı ve endişe yaşayabilir.
Okulun başlangıcından birkaç hafta geçmesine rağmen bazı çocuklarda bu kaygı ve korku nedeniyle anneden ayrılamama, okulda duramama, sınıftan çıkma gibi kaçınma davranışları devam eder.
Çocukların okula gitmeye karşı kuvvetli bir şekilde hissettikleri kaygı, korku ve endişe durumlarına Okul Fobisi (Okul Kaygısı) denir.
Yaşanan kaygı çocuğun okula gitmesini engelleyecek düzeyde, okul saati yaklaştıkça çocukta birtakım duygusal ( öfke ve ağlama krizleri), sosyal ( ilişki kurmaktan kaçınma) ve fizyolojik problemlere (karın ağrısı, baş ağrısı, titreme , mide bulantısı, kusma ) neden olarak 2 hafta boyunca bu şikayetler devam ettiğinde okul fobisinden söz etmekteyiz. Bu çocuklarda uyku problemleri, iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, alınganlık, okul faaliyetlerine ilgisizlik eşlik edebilmektedir.
Genel olarak okul çocukluğu dönemindeki çocukların % 1-5 ‘i okul fobisinden etkilenmektedir.
Okul fobisi ilkokuldan liseye kadar her yaşta görülebilir.
İlkokula başlama yaşı olan 5-6 yaşta, ilköğretimden ortaokula geçiş süreci olan 10-11 yaşta görülme sıklığı artar.
Ayrıca tatil dönüşü, okul değişikliği ya da taşınma gibi stresli değişimler de okul fobisinin daha çok görüldüğü süreçlerdir.
Erkek ve kız çocuklarında eşit oranda görülürken, sosyoekonomik düzey ile ilişkisi olmadığı belirtilmektedir.
Okul Fobisinin Nedenleri
1 ) Kabul Görme:
Çocuğun zihninde kabul görmeye dair olumsuz inançlar fazlaysa okul fobisine yatkın olacaktır.
2 ) Beceri Eksikliği:
Yaşına uygun sorumlulukları karşılamakta zorlanan, denemekten kaçınan yapı da okul fobisine neden olabilir.
3 ) Anne-Baba Tutumları:
Okul fobisi yaşayan çocukların ebeveynlerinin aşırı koruyucu tutumda oldukları, aile içi iletişim sorunları olan, boşanma, ailede kaza, ölüm, ebeveynlerden birinin dışarda olması gibi sorunları olduğu ortaya çıkmaktadır.
4 ) Değişen Yaşam Olayları:
Yakın zamanda aileye yeni bir kardeş gelmesi, aileden birinin kaybı, göç, doğal afet ( deprem, yangın, sel vb. ) yaşanması, herhangi bir ihmal veya istismara maruz kalma gibi yaşam olayları çocukların okula gitmeyi reddetmesine neden olabilir.
Okul Fobisi Tedavi Edilmediğinde Ne Olur?
Okul fobisi çocuk, aile ve okul personeline stresli bir süreç yaşatır. Tedavi edilmediğinde kısa ve uzun dönemde çocuğun sosyal, duygusal gelişimini ve eğitim sürecini etkiler.
Kısa dönemki etkileri, ders başarısında düşme, sosyal ilişkilerde ve akran ilişkilerinde azalma iken; uzun dönemde akademik başarısızlık, yükseköğretime katılmada azalma, okulu bırakma, yetişkinlik döneminde işsizlik sorunları, ekonomik güçlükler, uyumsuzluk sorunları ve psikiyatrik problemlere yatkınlığın artmasıdır.
Okul Fobisinin Tedavisi
Okul fobisinin sonuçları göz önüne alındığında kapsamlı bir değerlendirme ve tedavi önem kazanmaktadır. Etkili bir müdahale için atılması gereken ilk adım, okul fobisinin nedenlerinin belirlenmesidir.
Çocuklar sıklıkla okul fobisine neden olan etmenleri belirleyemedikleri, ergenler bilgi verme konusunda isteksiz oldukları için çok sayıda kaynaktan bilgi almak önem arz etmektedir.
Temel bilgi kaynakları anne, baba ve okul personelidir.
Okul fobisinin tedavisi bir ekip çalışması gerektirmektedir. Bu ekip içinde öğretmenler, okul sağlığı çalışanları (rehberlik öğretmeni, okul hemşiresi), ebeveyn ve çocuk yer almaktadır. Altta yatan nedenler belirlenerek öğrenciye özgü bir tedavi planı oluşturulur.
Tedavide temel amaç çocuğun kısa sürede okula dönmesini sağlamaktır. Bu kapsamda bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi, okula yönelik tedavi ve ilaç tedavisi en sık kullanılan yaklaşımlardır. Tedavide çoğunlukla ve ilk olarak, gevşeme ve bilişsel yeniden yapılanma sağlayan bilişsel davranışçı terapi teknikleri kullanılır.
Ebeveyn ve okul çalışanlarına yönelik çocuğun öfke patlamaları, tartışma çıkarma, hasta numarası yapma gibi uygunsuz davranışları önemsememesi, komut verme ve uygun davranışların pekiştirilmesi kazandırılır.
Ebeveyn ve okul çalışanları ile, çocukların okula düzenli gitmeleri için teşvik edilmelerinin önemi ve bu konuda yapılabilecek uygulamalar konusunda bilgi verilir.
Patolojik anne-çocuk ya da aile çocuk ilişkisi olan ailelere aile terapisi önerilmektedir. Aile terapisinde aile dinamikleri ele alınarak ebeveynin çocuğa karşı tutumunda tutarlılık olması amaçlanır ve evlilik sorunları ele alınır.
Çocuğun özerklik kazanması sağlanmalı ve ebeveynin çocuğu hakkındaki endişesi azaltılmalıdır. Ayrıca anne babadaki depresyon, anksiyete gibi ruhsal bozuklukların belirlenmesi ve tedavisi yapılır.
Okula yönelik girişimler tedavinin vazgeçilmez parçasıdır. Yaşanılan fobi okuldan kaynaklanan bir nesne ya da olaya karşı ise belirlenmeli ve buna yönelik girişimler planlanmalıdır. Okul ortamı tedavi üzerinde etkilidir. Okul yaşantısı olumlu, anlayışlı ve destekleyici yönde olmalıdır. Eğer okul ile ilişkili nedene çözüm bulunamıyorsa, okul ya da sınıf değişikliği tedaviyi destekleyen bir girişim olabilir.
İlaç tedavisi , okul fobisi çocuğun işlevselliğini bozuyorsa bilişsel davranışçı tedaviden yeterli yanıt alınamıyorsa ya da terapi öncesi tedaviyi kolaylaştırmak için uygulanmaktadır.
Okul Fobisinin Önlenmesi
Okul çalışanlarının sınıfta konuşma esnasında kaygı yaşayan, konuşmaktan kaçınan çocukları takip etmesi önemlidir. Erken dönemde çocuğun okula yönelik yaşadığı anksiyetenin belirlenmesi; doğrudan çocuğu üzen bir şey olup olmadığı sorulmalıdır. Kendisini nasıl hissettiği, okulda hoşuna gitmeyen konular, arkadaşları ve öğretmeni hakkındaki düşünce ve duyguları, sınıf çalışmaları, derslerin sınavların onda uyandırdığı duygular sorulmalıdır. Okul personeli okul fobisini bilmeli, nedenlerini anlamalı ve öğrencilerin okula devamını sağlamalıdır.
Okul fobisini önlemede ailelere önemli sorumluluklar düşmektedir.
Aileler çocuklarını bağımsız davranabilme özelliğini dikkate alarak yetiştirmelidir. Çocuğun okula gitmesi konusunda ailenin tüm bireyleri kararlı ve istikrarlı olmalıdır. Ailedeki en ufak bir tereddüt fobiyi tetikleyebilir. Ebeveynler varsa okulla ilgili olumsuz tutum ve düşüncelerini çocuklarının yanında söylememelidir.
Çocuk okula başlamadan önce uyku beslenme düzenini oluşturmak için gayret edilmeli, ekran ve sosyal medya kullanımı ile ilgili doğru tutumlar içinde olunmalı ve çocuğun sosyal ilişkilerini gözeten ve destekleyen bir ebeveyn tutumu içinde olunmalıdır.