Özel Öğrenme Güçlüğü Nedir? Ne Değildir?

Uzman Özel Eğitim Öğretmeni

Muteber Çağlayan

Özel öğrenme güçlüğü  teriminin sıklıkla ”okuma yazma süreçlerinde akranlarıyla aynı hızda ilerleme gösteremeyen öğrencileri” tanımlamak için kullanıldığını görüyoruz. Bu tanımlama kısmen doğru olsa da bazı kavramlara yakından bakmak durumu daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

 

Özel (Özgül) öğrenme güçlüğü; bireyin zekâ puanının normal veya normal üstü kabul edilen bir aralıkta olması, herhangi bir duyusal engeli bulunmamasına rağmen akademik alanlarda yaşıtlarıyla uyumlu bir gelişim sergileyememesine yol açan nörogelişimsel bir bozukluktur.  Uygun öğretim koşulları sağlandığı halde gözlemlenmeye devam eden zorluklar, özel öğrenme güçlüğü şüphesiyle değerlendirilmelidir.

 

Tanılamaya olanak sağlayan belirtiler;

 

Çocuğunuz veya sınıfınızdaki öğrencinizde erken çocukluktan itibaren gözlemlenen bazı durumlar öğrenme güçlüğünün bir işareti olarak değerlendirilip erken tanıya imkân sunmaktadır. Erken tanılanan öğrenciyle yapılacak çalışmaların etkililiği, eğitim öğretim yılları boyunca yaşayabileceği olası zorlukları en aza indirgeyecektir.

 

  • p, b, d harflerini 6, 9 rakamlarını ters algılayıp okuma ve yazma,

 

  • Gün, ay, yıl tarihlerin sırasını karıştırma,

 

  • Alfabeyi sıralayamama,

 

  • Zayıf yön kavramları,

 

  • Sağı, solu ayırt etmekte zorlanma,

 

  • Sayfayı düzenli kullanamama,

 

  • Okuma yazma etkinliklerini reddetme, uzaklaşma isteği,

 

  • Zamanı etkili kullanmakta güçlük,

 

  • İp atlama, top yakalama gibi kaba motor becerilerinde koordinasyon eksiklikleri,

 

  • Kısa dikkat süresi ve dikkatsiz davranışlar,

 

  • Uzaklık, derinlik algılarının zayıflığı,

 

  • Öz farkındalıklarının düşük olması,

 

  • Öz bakım becerilerinde yetersizlik,

 

  • Arkadaşlık ilişkileri kurmakta sınırlılıklar,

 

  • Kendilerini ifade etme becerilerinde yetersizlikler,

 

  • Gecikmiş dil ve konuşma becerileri.

 

Bu belirtilerden yalnızca bir kaçını gösteren her öğrenci öğrenme güçlüğüne sahip olarak etiketlenmemeli, belirtiler dikkat çekici seviyedeyse özel eğitim uzmanlarının görüşüne başvurulmalı ve ayrıntılı değerlendirme talep edilmelidir.

 

Öğrenme Güçlüğünün Türleri ve Akademik Sınırlılıkları

 

Disleksi, çoğu zaman özel öğrenme güçlüğüyle eş anlamlıymış gibi düşünülse de aslında sadece okuma alanında yaşanan güçlükler Disleksi olarak adlandırılır. Yazma alanındaki güçlükler Disgrafi, matematik alanındakiler  ise  Diskalkuli terimleri ile açıklanır.

 

Okuma güçlüğü olarak adlandırılan disleksi’de okuma ve okuduğunu anlama becerilerinde sınırlılıklar yaşanmaktadır.

 

Okurken harfleri atlama, harf ekleme, kelimeleri ters çevirme gözlemlenebilir.

 

Okuduğunu anlama becerilerindeki sorunları ise; metni akıcı okuma, metni kavrama, anlam çıkarma, metnin ana fikrini saptama, metinde geçen olayları oluş sırasına göre sıralama, metinde geçen kahramanları aktarabilme, metin ile ilgili yorum yapabilme ve özetleme becerilerini içermektedir.

 

Öğrenme güçlüğünde bir diğer alan olan disgrafi yani yazılı anlatım güçlüğünde el yazısı yazmada güçlük, harflerin yanlış yazımı, noktalama işaretlerinin kullanımında sınırlılıklar, yazılı ifade becerilerinde bağlam kurmakta güçlük, metin yapısını organize edememe ve sınırlı sözcük dağarcığı problemleri görülmektedir.

 

Matematik alanında yaşanan güçlük olarak ifade edilen diskalkulide ise matematiksel sembolleri tanıyamama, ritmik sayma ve aritmetik işlemlerde sınırlılıklar, parça — bütün ilişkisi, saat, para, ölçü kavramlarının edinilmesinde sınırlılıklar ve matematik problemlerini çözme becerilerinde sorunlar görülmektedir.

 

İki Kere Özel

 

İki Kere Özel terimi, alan yazında sıklıkla öğrenme güçlüğü ve üstün yeteneğin bir arada bulunduğu bireyleri tanımlamak için kullanılır.

Özel öğrenme güçlüğüne sahip öğrenciler farklı işleyen beyin yapılarının bir hediyesi olarak özel yeteneğe sahip olabilirler.

 

Okuma yazmada başarısız bir öğrencinin aynı zamanda üstün yetenekli olabileceği pek akla gelmeyebilir. Bu öğrenciler kötü organizasyon becerileri, dikkatsiz davranışlar sergileyebilir, öz saygıları düşük ve okuldan hoşlanmıyor olabilirler ama aynı zamanda, mükemmel bir kelime dağarcığına, analitik ve kavrama becerilerine sahip olabilir, belirli bir alanda üstün ilgi ve yetenek gösterebilir veya karmaşık problem çözme becerileri kullanabilirler. Albert Einstein, Salvador Dali, Walt Disney gibi öğrenme güçlüğüne sahip birçok ünlü deha bulunmaktadır.

 

Değerlendirme ve sağaltıma olanak sağlayan bir yaklaşım PASS teorisi ve CAS testi

 

PASS teorisi Das, Naglieri ve Kirby (1994) tarafından oluşturulan Planlama, Dikkat, Eş Zamanlı ve Ardıl Bilişsel İşlemlere dayanan nörobilişsel bir zeka teorisidir.

 

Planlama, bireyin problemlere ilişkin çözümleri belirlediği, seçtiği, uyguladığı ve değerlendirdiği zihinsel işlemlerdir.

 

Dikkat, bireyi belirli uyarıcılar üzerinde seçici bir şekilde odaklayan ve rekabet halinde olan diğer uyarıcılara da tepki vermeyi engelleyen zihinsel işlemler.

 

Eş Zamanlı Bilişsel İşlemler, bireyin ayrı uyaranları tek bir bütün veya grup halinde birleştirdiği zihinsel işlemlerdir.

Ardıl Bilişsel İşlemler  uyaranları zincire benzer bir şekilde ve özel bir sıra haline getiren zihinsel işlemlerdir.

 

PASS teorisini temel alan CAS testi, 5-17 yaş okul çağı çocuklarının bilişsel işlemlerdeki yeterliliğini ve düzeyini belirlemek amacı ile geliştirilmiştir.

 

Öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerde bilişsel değerlendirme için tercih edilen bir testtir. CAS testinden elde edinilen verilerle öğrenci hangi bilişsel işlem basamağında sınırlılık yaşıyorsa o alana yönelik özel eğitim hizmetleri sunulması hedeflenir.

 

Özel öğrenme güçlüğü bir hastalık değildir. Beyin yapısındaki işleyiş farklılığından kaynaklı ortaya çıkan bir durumdur. Bu öğrencilerin eğitim hayatı ve yaşam kalitesinde yaşanabilecek sorunları en aza indirgeyecek düzenlemeler bulunmaktadır.

 

Erken yaşta özel eğitim desteğine başvurulması gerekmektedir.

 

Öğrencinin öğrenme özellikleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanan müdahale programları uygulanmalıdır. Bilimsel araştırmalar bu öğrencilerde öğrenme güçlüğünün yanı sıra sıklıkla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu tanısı aldığını göstermektedir. Eş tanı bulunan öğrencilerde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktiviteye yönelik uygun tıbbi destek alınması eğitim hizmetlerinden daha verimli faydalanmalarına zemin hazırlayacaktır.