Şerbet Hatun

Anna Kibelana

Bir varmış bir yokmuş çok uzak ülkelerden birinde Şerbet Hatun derler bir hatun yaşarmış.

 

Şerbet Hatun’un tatlıları çok meşhurmuş.

 

Ülkedeki herkes onun yaptığı tatlılara bayılırmış. Şerbet Hatun dünyanın en güzel tatlılarını yaparmış yapmasına ama herkese az az verirmiş.

 

Her gün belli bir miktar tatlı yaparmış. Daha fazla yapmazmış. Kral da dahil kimse Şerbet Hatun’un tatlılarından günde bir dilimden fazla alamazmış.

 

Günlerden bir gün Şerbet Hatun yanına bir çırak almış. Ona işi öğretmiş.

 

Kısa zamanda Şerbet Hatun’un çırağı ustası kadar güzel tatlılar yapmaya başlamış. Ustasından sadece tatlının tarifini, yapılışını dinlemiş çırak.

 

Onun defalarca söylediği bir öğüdüyse hep duymazdan gelmiş. “Herkese sadece bir dilim tatlı verilecek. Kim olursa olsun ne kadar ısrar ederse etsin bu kural bozulmayacak.”

 

Genç çırak, ustası Şerbet Hatun dükkânı ona bırakır bırakmaz ilk iş gününde cama kocaman bir yazı asmış “Kim ne kadar isterse o kadar tatlı alabilir, tatlıda sınır yok!

 

Tatlı almaya gelenler bu yazıyı görünce çok şaşırmış. Heyecan ve sevinçle ellerini kollarını doldurana dek almış da almış tatlılardan.

 

Her gün bir dilim yiyenler o gün on, yirmi, hatta daha fazla tatlıyı yemiş ve hastalanmış.

 

Bütün bu sorunlardan hiç haberi olmayan genç usta o günün gecesinde bir sonraki gün için tepsi tepsi tatlı yapmaya devam etmiş.

 

Sabah dükkânını açmış erkenden, beklemeye başlamış. Ama saatler ilerlese de bir Allah’ın kulu tatlı almaya gelmemiş.

 

Öğleden sonra beklemiş, beklemiş ama yok. İşten çıkanlar gelir alır diye düşünmüş nafile. O vakitte de kimse gelmemiş.

 

Akşam olmuş genç usta tepsiler dolusu tatlılarıyla kala kalmış. Ve o,  dükkândan hiç çıkmamış.

 

Birkaç gün yine dükkânından hiç çıkmadan her gece devam etmiş tatlı yapmaya ama dükkâna gelen giden olmamış.

 

Üst üste yığdığı tatlılar bozulmuş kalmış. Sonunda dükkânından çıkmış ve yaşananları öğrenip çok üzülmüş.

 

Çırak soluğu Şerbet Hatun’un yanında almış.

 

Ona her şeyi tek tek anlatmış. Şerbet Hatun dinlemiş çırağını ve hatasını anlayamayan çırağına şunları söylemiş: “Tarifin doğru, pişirme şeklin doğru, yanlış olan tek bir şey var o da insanlara yedirdiğin miktar. Tatlı da her şey gibi kararında yenmeli. Tatlı o zaman tatlı olur.

 

Genç usta hatasını anlamış ve camdaki yazıyı kaldırıp yeni bir yazı asmış: “Herkese sadece bir dilim tatlı, başka yok!