Eğitim Uzmanı ve Danışmanı
Ayşe Hunat Öztoprak
Travma, çok genel olarak yaşananlar ve sinir sisteminin olanlara verdiği tepki olarak tanımlanabiliyor.
Sinir sistemi aşırı yüklendiğinde, endişeli hissetmek, kolayca irkilmek veya bunalmış hissetmek kalıcı değişikliklerin sessiz göstergeleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle öğretmenleri ve okul personeli olarak öğrencilerimizi bu bağlamda gözlemlemek önceliklerimiz arasında olmalı.
Hakkında konuşulması güç ama, travma çevremizdekilerle olan etkileşimlerimizi şekillendirir, ilişkileri etkiler. Bu nedenle farkındalık önemli, mindfulness ve meditasyon iyileşmeye katkı sağlayabilir ancak önce deneyimin tanımlanabilmesi gerekir.
Konuşulmayanlar hakkında konuşabilmek için olanak yaratılmalı, paylaşmaya fırsat tanınmalı.
Çocuklarımızın kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için şeffaflık ve seçim hakkına sahip olduklarını bilmeleri önemli. Güven duygusu, kapıya yakın veya sırtlarını duvara verecek şekilde oturmakla sağlanabilir.
Konuşmak ve sınıf atmosferini paylaşıma açık tutmak, öğrencilerin kendilerine iyi gelecekleri ifade etmelerine fırsat tanımak, güven duygusu için büyük adımlar. Lütfen samimiyette kalın, tek kelimelik cevaplar aldığınızda çocukların halen anlamlandırmaya çalıştıklarının bilincinde olun. Davrandıkları gibi davranmalarının ardında kendilerinin de açıklayamadıkları sebepler olabilir, nazik olun ve düşünceler ekmektense kafalarına konuşma önceliğini onlara bırakın.
Sosyal Duygusal Öğrenme (SDÖ) her zaman ihtiyaç ancak travmaya duyarlı SDÖ programlarının uygulamasına yönelik okul yönetiminden destek talep edin.
Ayrıca meditasyon veya mindfulness çalışmaları için eğitimini almış olmanız önemli, öbür taraftan yoga ile ilgilenen ve meditasyon yapan herkes gerekli pedagojik alt yapıya sahip olmadıklarından fayda yerine zarar sağlayabilir, bilincinde olun. Kırılmayın, üzülmeyin çocuklara bilinçsiz uygulamalar yaptırmayın, yapılmasına da izin vermeyin. Milli Eğitim Bakanlığından destek talep edin, size en doğru yolu gösterecek hatta hizmet içi eğitimler açacaktır ihtiyaç doğrultusunda.
İster nefes çalışması, ister meditasyon veya mindfulness uygulamaları olsun bir şeylerin yolunda olmadığına dair öğrencilerinizde rastlayabileceğiniz belirtiler aşağıdaki gibi sıralanabilir;
- Öğrencinin gözleri kapalı ve yüz ifadesi rahatsızlık duyuyormuşçasına buruşmaya başlıyorsa belli ki tolerans sınırın dışına doğru ivme kazanıyor, çalışmayı durdurun.
- Öğrenciniz gözlerini kapatmak istemiyorsa büyük olasılıkla kendini güvende hissetmiyor. Bulunduğunuz ortam çocuklar üzerinde sıcak duygu yaratmıyorsa çalışmayı başlatmayabilirsiniz.
- Öğrenciler hazır hissettiğinde çalışmaları başlatın; sınıfın nabzını tutun. Sohbetleri periyodik bir rutin haline getirin. Nefes çalışmaları ve mindfulness uygulamaları için çocukları yoklayın, henüz zamanı değilse sohbete devam edin.
- Nefes alıp vermelerinin ritmini takip edin. Sık sık ve kesik nefesler tedirginlik göstergesi. Meditasyon esnasında nefese odaklanıyorsanız nefes verişi uzun tutun ve karın nefesi aldırtmayı hatırlayın. Her halukarda meditasyon çalışması doğru ellerde değilse özellikle travma durumlarında uzak durulması gerekir.
- İngilizcede “meditation” ve “meditate” iki ayrı anlam taşıyor. “Meditation” durağanlığı, zihni ve bedeni sakinleştirmeyi amaçlıyor, “Meditate” ise eylemde bulunmayı. Öğrencilere meditasyon yerine yaptırabilecekleriniz arasında doğa yürüyüşleri, resim veya yoga gelebilir. Ayrıca müzik dinletebilir, çiçek ektirebilir veya şarkı söyletebilirsiniz.
- Yetişkin olarak siz kendinizi iyi hissetmiyorsanız çalışmayı başlatmayın. Tüm katılımcıların konuşmaya açık olmasını beklediğiniz gibi türlü nefes çalışmalarına, meditasyon veya mindfulness uygulamalarına başlama konusunda kendinizin de hazır olduğundan emin olun.
- Çalışmaların süresini kısa tutarak başlayın, bir dakika dahi yeterli.
Mindfulness, nefes çalışmaları veya meditasyon, travmaya duyarlı SDÖ’ye destek niteliğinde ama bilinçli ve pedogojik eğitim almış bireyler tarafından uygulanmaları şart. Öğretmen olarak tanımlama aşamasında yukarıda bahsedilen bilgilerin bilinmesi önemli olsa da psikolog veya psikiyatr yönlendirmesinden bağımsız bu tarz çalışmalara bireysel kararınızla giriş yapmayın. Okul yönetimi ne yaptığınızı bilmeli, rehberlik servisinin desteğine başvurulmalı, velilerin onayı alınmalı ve uzmanlar ile el ele hareket edilmeli. Sınıf ortamı akranları ile beraber yer aldıkları ve alışık oldukları ortamlar oldukları için, öğrenciler kendilerini daha çabuk daha rahat hissedeceklerdir. Sınıf ortamlarında beraberce yapılan konuşmalar, özellikle lise öğrencileri için daha rahatlatıcı olacaktır ama siz kendinizi güvenceye, gerekli imzaları ve onayları almadan bir öğretmen olarak girişimde bulunmayın.
Travma yaşamış öğrencilerimiz ve velileri için kendinizi geliştirebilirsiniz. Çeşitli eğitimlere katılabilir, sınıfınıza katkı sağlayabilirsiniz. Araştırdığınızda bir çok sertifikalı online eğitim bulacaksınız. Kaybettiklerimizi onurlandırmak, travmanın etkilerini kabul etmek ve şefkatle karşılık vermek her zamankinden daha önemli ve yaşamak, işlevselliğimizi yerine getirmek tekrar iyi hissetmek hayatın parçası.