Diş ve Protez Uzmanı
Dr. Dt. Yezdan Erkcan
Bebeklerin diş gelişimi anne karnında üç ile altıncı haftalar arasında başlamaktadır. Bu nedenle anne adayı hamilelik süresince bebeğin sağlıklı diş gelişimi için beslenmesine ve ağız hijyenine dikkat etmelidir.
Protein, A vitamini, C vitamini, D vitamini, kalsiyumdan zengin gıdaların yeterince alınması gereklidir. Hamilelik döneminde kalsiyum ihtiyacı artar.
Anne ve bebeğin kemik ve diş sağlığı için annenin günlük 1200 – 1500 mg kalsiyum gereksinimi vardır.
Süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyumdan zengin gıdalar alarak kalsiyum gereksinimi karşılanmalıdır.
Anne adayının hamileliği döneminde yeterli vitamin alamaması, herhangi bir nedenle korunmasız röntgen çektirmesi, virütik bir hastalık geçirmesi gibi birçok neden bebeğinin diş gelişimi üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır.
Hamilelik öncesi diş bakımı neden önemli?
Eğer planlı bir gebelik söz konusuysa anne adayının düzenli diş hekimi kontrollerini yaptırması ve hekiminin gerekli gördüğü tedavilerini tamamlamış olması gerekmektedir. Eğer fazla karyojenik gıdalarla beslenme alışkanlığı var ise gebelik öncesi beslenme alışkanlıklarının da düzenlenmesi hem oral hijyenin ve sağlığın sürdürülebilir olmasını sağlayacak hem de bebeğin anne karnında yeterli beslenmesine olanak sağlayacaktır.
Gebelik vücutta bazı hormon seviyelerinde ve salgılarında değişikliklere sebep olmaktadır. Bu süreçte beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle diş ve diş çevresi dokuları hasar görmeye daha yatkın hale gelir. Eğer gebelik öncesi anne adayının diş eti bakımı, çürük tedavileri veya sorun çıkarma riski olan 20 yaş dişlerinin kontrolü ve gerekli durumlarda çekimi yapılırsa, hamilelik süresince oluşacak değişikliklere karşı önlem alınmış olacaktır.
Gebeliğin diş sağlığı üzerindeki etkisi nedir?
Hamilelik süresince meydana gelen hormon değişiklikleri ağız içi salgılara da etki etmektedir.
Hamileliğin özellikle başlarında sıklıkla görülen bulantı ve kusma sürecinde reflü meydana gelmesi ile ağızdaki asit oranının artması sonucunda diş dokusu ve diş etleri zarar görebilmektedir. Yine hormonlara bağlı olarak diş eti şişmeleriyle de sık sık karşılaşmaktayız. Bu duruma hamilelik gingivitisi denilmekte ve genellikle hamileliğin erken safhalarında, diş etlerinde şişlikler, kızarıklıklarla kendini göstermektedir. Bu şekildeki diş eti oldukça hassastır ve kolayca kanar.
Hamilelik sırasında kadınların diş etlerinde oluşan bu değişiklikler östrejen ve progesteron hormonlarının salgı miktarlarının artmasından kaynaklanmaktadır.
Hamilelik gingivitisi genellikle hamileliğin 2.ayında başlamakta ve 8. ayında daha da şiddetli seyretmektedir. Doğumdan sonra ise kendiliğinden iyileşmektedir.
Günlük düzenli ağız diş bakımı yapmayan kişilerde oluşan ve diş etinin tahrişine neden olan bakteri plağı ya da diştaşı gibi etkenler hamilelik gingivitisi tablosunu daha ciddi boyutlara taşıyabilmektedir. Eğer dişlerde derin tartar birikimi varsa diş hekimi tarafından elimine edilmelidir.
Diğer diş tedavilerinde olduğu gibi tartar temizliği de özellikle hamileliğin ikinci üç ayında yapılmalıdır. Gebeliğin ilk üç ayında bebeğin organları gelişme aşamasındadır. Bu safhada neden olunan bir bakteriyemi bebeğin organ gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Üçüncü üç ayda ise anne koltuğa rahat oturamaz ve aşırı stres erken doğuma neden olabilmektedir. Bu nedenle işlem yapılması için en güvenli dönem ikinci üç ay olarak kabul edilmektedir.
Çoğu gebede yeme alışkanlıkları değişim gösterir.
Gebelikte daha sık yemek yenmesi sebebiyle ağız hijyenini de eskisi gibi sağlıklı tutmak için biraz daha fazla çaba göstermek gerekiyor.
Günde en az iki sefer diş fırçalama alışkanlığı gebelik döneminde minimum üç sefere çıkarılmalıdır. Bu süreçteki hormon değişiklikleri ağız içi salgılara da etki eder.
Tükürük akışımızın kalitesi ve hızı etkilenebilir. Yoğunlaşan ve azalan tükürük, diş ve diş çevresini temizleme etkisini kaybeder. Bu nedenle ağız hijyenine daha fazla önem verilmelidir.
Gebelik döneminde ağız ve diş sağlığı konusunda yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri de reflü, bulantı ve kusma sürecinde ağızdaki asit oranının artmasıdır.
Artan asidik ortam, diş dokusuna ve diş etlerine zarar verir. Sürekli asit ortamına maruz kalan diş yüzeyleri aşınır.
Diş yüzeyi aşınması sonucu anne adayında hassasiyet ve çürük oluşabilir.
Yine hormonlara bağlı olarak diş eti şişmeleriyle de sık sık karşılaşmaktayız. “Hamilelik Gingivitisi” dediğimiz bu diş eti şişmesi sorunu, hekim tarafından yapılan temizlik ile rahatlar.
Gebelik bitimiyle de eski haline döner. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde uyku kalitesinin bozulması sonucunda diş sıkma, gıcırdatma, eklem ağrıları da görülebilir.
Uyku kalitesi azaldığı için diş sıkma oranlarında artış görülebilmektedir. Diş sıkma sonucu kulak, boyun ve omuz bölgelerinde gerginlik ve ağrı oluşturabilir. Bu süreçte bruksizim plağı ile gebelerimizin rahat etmesini sağlayabilmekteyiz.
Gebelikte diş taşları nasıl sıkıntılara yol açar, diş taşı temizliğinin önemi nedir?
Diş taşı tükürükle birleşen gıda artıklarının mineralize olmasıdır. Kısacası hangi yaşta olunursa olunsun diş taşı varlığı, dişi çevreleyen kemik dokusunda yıkıma sebep olur. Diş taşı başlangıcı ise diş eti kanamaları ve sızlamalarıdır. Gebelik döneminde diş etleri daha kolay ödem tutacağından dolayı diş taşı oluşumu hızlanır. Gebeliğin hangi döneminde olunursa olunsun özel bir durum olmadığı sürece, diş taşı temizliğinin mutlaka yapılmasını öneriyoruz.
Diş ağrısı olan gebelere nasıl tedavi uygulanıyor?
Sıkıntısız gebeliklerde her türlü işlemi yapabiliyoruz. Yine de gebenin yorulmaması için bu süreçte sadece acil ihtiyaçlarını giderip diğer tedavilerini doğum sonrasında yapmayı tercih ediyoruz.
Kırık gibi akut durumlar haricinde gebeye röntgen çekmiyoruz. Sıkıntılı gebeliklerde (düşük riski, erken doğum riski, alerji durumu, kanama sıkıntısı vb.) ise kadın doğum uzmanı onayı ile gebeyi tedavi edebiliyoruz.
Diş çürüdüğü takdirde tedavi hemen yapılmalı mı, hangi durumlarda beklenmeli?
Gebelik takibi yapan kadın doğum doktoru onay verdiği sürece hamileliğin her döneminde diş çürüğü tedavisi yapılabilir.
Gebeliğin 13. Ve 27. Haftaları arasını, tedavi için en güvenli dönem olarak tanımlayabiliriz.
Gebelere kanal tedavisi yapılıyor mu? Gebelikte yapılabilen veya yapılamayan diş tedavileri hangileridir?
Gelişen teknoloji sayesinde döner aletler ve ‘apex locator (kök ucu bulucu)’ ile gebelerde kanal tedavisi yapılabilir.
Yalnızca kanal tedavisi yapılırken mecbur kalınmadığı sürece gebeye röntgen çekilmemekte, eğer çekilmesi şart ise anne adayını radyasyondan koruyucu kurşun önlük gibi önlemler alınmalıdır.
Gebelikte diş çekimi dahil, her türlü diş tedavisi yapılabilir fakat gebenin durumu acil değilse tedavi doğum sonrasına ertelenir. Bu tedaviler hamilelik sürecinde yapılacaksa ikinci üç aylık dönemde yapılması tercih edilmektedir.
Diş tedavisinde kullanılan kimyasal maddelerin anne ve bebeğe etkisi nedir?
Diş tedavisinde kullanılan lokal anestezik ajanların anne adayı için güvenli kabul edilen dönemde kullanılmasında sakınca yoktur.
Gebenin ve bebeğin en rahat olduğu dönem hamileliğin 2. Trimester dönemidir.
Doğumdan sonra bebeğin ağız diş bakımı nasıl yapılmalıdır?
Doğum öncesi yeterli beslenen ve sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen bebeklerin 6 aylıktan itibaren ilk süt dişleri çıkmaya başlamaktadır.
2,5 – 3 yaşın sonuna kadar çocuğun ağzında üst çenede on, alt çenede on toplam yirmi tane süt dişi ağızda yerini alır. Bu yaşlarda çocuk diş fırçası ve tercihen çocuk macunu ile dişlerin fırçalanmaya başlaması ağız ve diş sağlığı için çok önemlidir.