Dermatoloji Uzmanı
Dr. İbrahim Korkmaz
Botulinum toksin (BT) 1800’lü yılların sonuna doğru ilk defa keşfedilen Clostridium botulinum bakterisi tarafından üretilen ve gıda zehirlenmesine sebep olan bir toksin olarak tanındı.
Adının bu şekilde kötü duyulmasına rağmen dünyada 1900’lü yılların ikinci yarısında, oftalmoloji ve nöroloji alanında, özellikle yüz – boyun bölgesindeki birçok hastalık için araştırmalara konu olmuştur. İlerleyen başarılı süreçler toksinin kozmetik amaçlı kullanımının önünü açmıştır.
BT’nin kozmetik açıdan kullanımı 2002 yılında Amerika’da FDA tarafından onaylanmıştır. İlerleyen yıllarda ise medikal kozmetik uygulamalarda başı çeken ve vazgeçilmez bir ürün haline gelmiştir.
BT bir ilaçtır ve üretilen birkaç farklı tipi vardır. Ancak insanlar genelde bu ilacı bir şirkete ait ticari ismi ile bilirler. Biz burada bu ismi kullanmayacağız.
Peki biz bu ürünü nerelerde kullanıyoruz? Bu konuda genel olarak fizyolojik, patolojik ve psikolojik nedenler olarak 3 nedene bağlayabiliriz. Bu sebepler birbirleri ile iç içe girmiş durumdadır.
BT‘nin kozmetik alanında temel kullanım yeri mimik kaslarının rahatlatılmasıdır. İnsanlar iletişim kurarken, konuşurken birbirlerinin yüzüne bakarlar. Özellikle mimiklerine dikkat ederler, çünkü mimikler duyguların ifade edilme şeklidir.
Bazen bu ifadeler aşırıya kaçabilir ve insanlar bundan rahatsızlık duyabilir. Mesela sinirli değilken bile kaşlarının çatık olması karşı tarafa negatif sinyal iletecektir.
Güldüğümüzde kaz ayaklarımız belirginleşir ve yanlara doğru ışınsal çizgiler oluşmaya başlar. Aynı şekilde alnımızda da yatay şekilde kırışıklıklar oluşur. Bunlar yıllar içerisinde yaşlanmanın ve dış faktörlerin de etkisi ile derinleşirler ve artık mimik yapmasak bile görünür hale gelirler.
BT sadece hareket anında ki kırışıklıkları önlemekle kalmaz dinlenme halindeki kas tonusunu da azaltarak statik kırışıkların daha düz olmasını sağlar. Bunun sonucunda bölgeye gelen ışığın geri yansımasıyla karşıdan bakan için yüzde bir aydınlanma parlaklık görüntüsüne neden olur.
BT uygulamasının etkisi kişisel özellikler ve yaşam standartlarına bağlı olarak 3-6 ay devam eder. Tekrarlanan uygulamalar ile bölgesel yaşlanma geciktirilecek, hatta derin kırışıklıklar başka uygulamalara gerek kalmadan zaman içinde iyileşmeye devam edeceklerdir.
BT bunun dışında kozmetik amaçlı birçok alanda kullanılabilir. Kaşların dış uçlarının bir miktar kaldırılması, burun üzerinde oluşan tavşan çizgilerinin giderilmesi, burnun bir miktar dikleştirilmesi, burun deliklerinin küçültülmesi, gummy smile denilen diş eti gülüşünün iyileştirilmesi, ağız köşesinden yukarı doğru çıkan çizgisel derinliğin azaltılması, düşük ağız köşelerinin kaldırılması, nörolojik rahatsızlıklarda asimetrik yüz ifadelerinin azaltılması, sigara çizgilerinin azaltılması, çene kırışıklıklarının tedavisi, çene hattının düzleştirilmesi, erkeksi çene görüntüsünün yumuşatılması, boyundaki dikey ve yatay bantların azaltılması, dekolte kırışıklıklarının azaltılması, mezoterapi ürünlerine katılarak cilt rejuvenasyonunda kullanılması şeklinde sıralanabilir.
Yüzün alt bölgelerinde ki BT uygulamaları ileri seviye uygulamalardır, tecrübeli hekimler tarafından yapılmalıdır ve her hastaya yapılmasının uygun olmadığının bilinmesi gerekmektedir.
BT birçok branşta hastalıklar için tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Dermatolojide bu açıdan bölgesel aşırı terleme başı çekmektedir. Özellikle koltuk altı, el ve ayak terlemeleri hastayı hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok rahatsız etmektedir.
BT uygulaması ile 6 — 9 aylık bir rahatlama sağlanır ve özellikle terlemenin çok olduğu yaz aylarından önce yapıldığında hastaları daha çok memnun etmektedir. Aynı şekilde BT ile yüz, boyun ve dekolte bölgelerinin aşırı terleme durumları da tedavi edilebilmektedir. Son dönemde BT’nin terleme bozukluklarının yanında rosacea, keloid, psoriasis, saç dökülmesi gibi diğer dermatolojik hastalıklarda alternatif tedavi olması açısından kullanımının araştırılması devam etmektedir.
BT’nin etkisinin geçici olduğunu yukarıda belirtmiştik. Uygulamaya bağlı nadiren oluşabilecek komplikasyonları da geçicidir. Ayrıca oluşabilecek komplikasyonların çoğu tedavi edilebilir veya tolere edilebilir durumlardır. Bu hasta için çok rahatlatıcı olmakla beraber etkinin devamı istendiğinde tekrarının gerekliliği zaman zaman problem yaratmaktadır. Bunun en başında güven sorunu gelir.
Est
Hekime ve kullanılan ürüne olan güven bekli de uygulamadan çok daha önemlidir. Bu sebeple tekrarlayan BT uygulamalarının aynı hekim ile devam edilmesi hastanın daha iyi tanınması, isteklerinin tam olarak anlaşılması, uygulanan ilaç dozunun ayarlanması, hasta-hekim ilişkisinde güvenin sağlanması ve artırılması açısından hayati önem arz eder. Son yıllarda kaçak kayıtsız ürünlerin kullanıma girmesi, hekim olmayan veya BT uygulaması için ehil olmayan kişilerin bu uygulamaları yapmaya başlaması toplum sağlığı açısından problemler yaratmıştır. Maalesef bu problemler artarak devam etmektedir.
Son olarak BT kozmetik uygulamalarda halen ilk akla gelen; sıklıkla dolgu, mezoterapi gibi diğer uygulamalar ile kombine edilen; yetkili hekimler tarafından yapıldığında oldukça güvenli bir ilaçtır.