Klinik Psikolog Tuğçe Akınsel Karamanlı
Satrançla ilgili yapılan araştırmalar erken yaşta satranç oynamaya başlamak ile akademik başarı arasında korelasyon olduğunu ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda eğitim sistemleri de satrancı müfredata alarak satranç eğitimi hobi olmaktan çıkmış, Almanya’da ve daha birçok okulda ders olarak verilmeye başlanmıştır. Özellikle ilkokulda başlanan eğitimin çocukların ileriki akademik hayatındaki başarılarına olumlu etkileri mevcuttur. Zeka gelişiminin aktif ve yoğun olduğu dönemde 3-11 yaş arası satranç öğrenmek en verimli dönemdir.
Satranç oyunu çocuğun zihinsel performansını ortaya çıkarır. Ayrıca oyunu kurgulayarak, nasıl hamle yapacağını düşünür, karşıdaki oyuncunun yanıtını düşünür ve bu aktif süreci yaşayarak deneyimler. Satranç eğitimini çocukların oyun eşliğinde, eğlenceli, keyifle öğrenmesini sağlayarak, çocukların sosyal, duygusal ve matematiksel zekalarının gelişmesine katkıda bulunmasında oldukça faydalıdır.
Çocuğun dikkatini toplamasına yardımcı olur, herhangi bir konuya çok daha kolay odaklanmasını sağlayarak, hayal kurma gücünü ortaya çıkarır. Oyun ile çocuklar sabırlı olmayı öğrenir. Kendilerine olan güven artarak bağımsız hareket edebilmenin mutluluğunu yaşar.
Satranç oyunu çocuğun kelime kapasitesinin artmasına yardımcı olarak kurallara uymayı ve karşıdaki kişiye saygılı olma davranışının kazandırılmasını sağlar.
Satranç çocukların yeteneklerini farkına varmalarına, geliştirmelerine ve zekalarını daha etkili bir şekilde kullanmalarına da katkıda bulunmaktadır. Satranç oyunu oynayarak çocuklar dikkatlerini toplayarak, strateji yeteneğini ve zekasını geliştirmeyi , gözlemlemeyi ve konsantre olmayı öğrenerek, zaman içinde sabırlı ve düşünceli olmayı öğretirler.