Feride Hacıarif

Klinik Psikolog

Münire Şirket Uğural

Ailemiz Dergisi’nin yeni köşesi olan Annelik Hikayeleri devam ediyor. Annelerin anne olma sürecinde yaşamış olduklarına, zorluklarına ve tabii anne olmanın keyfine odaklanan yazı dizisinin yeni konuğu ile karşınızdayız.

 

Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Merhaba 😊

 

İsmim Feride Hacıarif, 34 yaşındayım Lefkoşa’da yaşıyorum. 11 yıldır kamu görevlisi olarak çalışmaktayım.

 

Kaç çocuğunuz var?

 

Tuan isminde 21 aylık bir bebeğim var.

 

Peki hamileliğiniz nasıl geçti? Güzel anılarınız var mı?

Hamileliğimde sağlık olarak hiç bir sıkıntı yaşamadım. 9 ay 10 günün sonunda bebeğimi sağlıklı bir şekilde kucağıma alabilmek için sporu hayatımdan hiç çıkarmadım.

9 aylıkken bile spora gittim. İçimde hep normal doğum yapma isteği vardı. Herkesin beni takdir etmesi ve onlara bu konuda örnek olmam beni mutlu etti.

 

Doğumdan aklınızda neler kaldı? 

 

Doğumum sürpriz bir şekilde spinal sezeryan olarak gerçekleşti. Orada benim üzgün olduğumu gören hastane ekibinin beni mutlu edebilecek her şeyi yapmaları halen aklımdan çıkmayan bir anıdır.

 

Bebeğinizi ilk ne zaman kucağınıza aldınız? Neler hissettiniz?

 

Spinal sezeryan ile doğum yaptığım için sevgili doktorum ilk anda bana Tuan’ı gösterdi. Orada ağlamaya başladım. Aslında içimde başardım duygusunu hissettiğim için ağladım.

 

Her hamile olan kadının içinde bir takım korkular barındırdığından o an kurtulduğunu düşünüyorum. Daha sonra kucağıma verdiklerinde o küçücük dudaklarını yüzüme dokundurduğunda bu dünyada  daha mükemmel bir duygu hissetmemiştim.

Çocuğunuzun ilk oyunları nelerdi?

 

Tuan ile doğduğu ilk günden itibaren hep konuşarak iletişimimizi güçlü tutmaya çalıştım. Zeka kartlarını ona hep hikayeler kurarak anlattım. Daha çok küçücükken  kendi elinde kartlarını tutup kendine göre sesler çıkarmaya başlamıştı.

 

Yaşı ilerledikçe çok çeşitli oyuncaklara ilgisi oldu ama en sevdiğimiz oyunumuz yatakta ikimizin de ‘hop hop’ yaptığı oyundur. Halen çoğu krizli durumlardan ‘hop hop’ ile kurtulabiliyoruz. 😊

 

Çocuğunuzun ilk yürümesi nasıl ve nerede oldu? Neler hissettiniz?

 

Tuan’cığımız 13 aylıkken yürüdü. Biz eşim ile karşılıklı oturup aramızda onu yürümesini teşvik ediyorduk.

 

Ansızın ellerimizi bırakıp kendisi yürümeye devam etti. Ben ve eşim o an çok duygulandık. İkimizin de gözlerinden yaşlar aktı.

 

Bir bebeğin kollarınızda büyüyüp , daha sonra yürümeye başlaması, büyümesi gözle görülebilir bir mutluluktur.

 

Çocuğunuzun ilk anne baba demesi ne zaman oldu? Neler hissettiniz?

 

Tabii ki ilk baba dedi 😊 Sanırım 8 aylıktı. Babası için çok güzel bir his olduğuna eminim. Çünkü sürekli ona baba ba baaa baba dedirtmeye çalışıyordu.

İlk anne dediğinde 11 aylıktı. Bebeğime annem bakıyor. O gün beni arayıp bu haberi verdiğinde sabırsızlıkla yanına gidip duymak istedim. Uzun bir süre duyamadım.

 

Bir gün oyun oynarken sıkılıp bana anne diye kızınca orada hayatımın yeni tanımını duymuş oldum. Şu an ‘mummm’ diye sesleniyor, ailece bu konuda çok eğleniyoruz.

 

Peki şu an çocuğunuzla neler yapıyorsunuz?

 

Şu an her hafta kendime bir hedef koyup Tuan’a yeni bir oyunu, yeni bir etkinliği ve ya yeni bir ortamı tanıtmaya çalışıyorum.
Bu aralar  beraber yapmaktan  en keyif aldığımız, oyun hamuru ile hayvan figürleri yapmak.

Gelecek planlarınız nelerdir?

 

Gelecek için şu an tek isteğim herkesin sağlıklı bir ömür geçirmesi. Geri kalan tüm sıkıntıları elimizden geldiğince aşabileceğimizi düşünüyorum.

 

Yeni anne adaylarına önerileriniz nelerdir?

 

Dünyanın en güzel hislerinden biri anne olmak sanırım. Annem bana dediğinde anne olunca anlarsın. Şu an her anımda annemi haklı buluyorum.

 

Anne olmak çokça fedakarlık ve ödün vermek demek. Bir insanın çok yere bölünmesi demek. Bu yüzden yeni anne adaylarına aslında buna karar vermeden önce tamamen emin olmaları ve kendilerini bu duruma hazırlamalarını öneriyorum. Umarım her dileyen ve isteyen bu duyguyu tadabilir.