Mutlu Hamsi

Anna Kibelana

Bir zamanlar Karadeniz’de yaşayan küçük yavru bir hamsi varmış. Bu hamsi yakınlarda yaşayan küçük yavru bir martıyla arkadaş olmuş.

 

Hamsi denizde, martı havada sohbet etmişler bol bol.

 

Günlerden bir gün martı, hamsiye duyduğu büyük ormanları anlatmış. Hamsi şaşırmış. “Dünyanın her yeri hava ve su ile dolu zannediyordum. Toprak ve ağaç denen şeylerde varmış demek. Ne ilginç!” demiş.

 

Martı gülmüş hamsiye. “Sen denizde yaşıyorsun tabii. Toprağı, ağacı nereden bileceksin? Ben uçuyorum, gökyüzünden yeryüzünün hepsini görebiliyorum ama o büyük ormanları ben bile görmedim.” demiş.

 

Sonra devam etmiş konuşmasına: “Ben gitmedim ama babamın bir baykuş arkadaşı vardı, o anlattı ormanları. Oralarda yaşamış.

 

Ormanda birçok hayvan, çeşit çeşit bitki varmış. Kimisi kocaman ta bu denizdeki hamsilerin tamamı kadar büyükmüş hayvanların. Kimisi senden bile küçükmüş. Sen bunları asla göremezsin.” demiş.

 

“Dünya sadece benim gördüğüm ve bildiğim kadar olsaydı buna üzülürdüm. Benim görmediğim, bilmediğim, gitmediğim hatta hayal bile edemediğim nice canlılar, varlıklar varmış. Çok mutluyum hem de çok çok mutluyum.” demiş hamsi.

 

Bu defa martı şaşırmış ve “Ben söylediklerimi görebilirim. Uçabilirim. Her yere gidebilirim. Sense bunları yapamazsın ama çok mutlu oldun duyduklarına. Neden?” diye sormuş.

 

“Ben çok özel olduğumu anladım. O yüzden mutluyum.” demiş hamsi.

 

“Koskoca dünyada bir küçük hamsi olmanın nesi özel?” diye sormuş martı.

 

“Dünyada sadece martılar yok, bir sürü kuş var. Dünyada sadece hamsiler yok, denizde pek çok balık var. Ormanlarda çeşit çeşit bitkiler ve başka başka hayvanlar da var. Ben onları hayal bile edemezken, varlarmış. Onlar da beni hayal bile edemezler, ben varım. Onların hepsi yine olurdu ama ben olmayabilirdim.”

 

“Evet, sen olmayabilirdin. Ya da ormanda yaşayan hayvanların senden haberi yok. Seni bilmiyorlar. Yine de mutlu musun?” demiş martı.

 

“Sonuçta ben anlamıyorum, bilmiyorum diye anlamadığım, bilmediğim şeyler yok olmaz. Onlar beni görmüyorsa da ben varım. Hepimiz ayrı ayrı hayal edilmiş, sevilmiş ve yaratılmışız. Ben bu kocaman ve çok kalabalık dünyada var olmaktan çok mutluyum. Çok özel olduğumuza inanıyorum. İyi ki varım. İyi ki varsın arkadaşım.” demiş hamsi.

 

Yavru martı hamsinin söylediklerini tam olarak anlamamış ama “Sen mutluysan ben de mutluyum arkadaşım.” demiş. Hamsi suda, martı havada taklalar atmış, oynamışlar.

 

Gökten üç hayal düşmüş. Biri düne, biri bugüne, diğeri de yarına…