Ümmü Gülsüm Çinici
Çok eski zamanlarda büyük okyanuslar varmış. Bu okyanuslarda pek çok canlı bulunurmuş. Okyanusta yaşamak çok güzelmiş. Okyanusun sakinlerinden biri foklarmış.
Kahverengi kürklü foklar doğunca yüzmeyi bilmezlermiş. O yüzden doğduktan hemen sonra ilk iş yüzme öğrenmeye çalışmakmış. Önce sahilde kayaların üzerinden yavaşça suya inerek, sonra yavaş yavaş biraz daha açıklara giderek her fok yüzmeyi öğrenirmiş.
Acemiler için birden okyanusa açılmak çok tehlikeliymiş. Yavrular yüzmeye başladıklarında bir süre kıyıya yakın yerlerdeki büyük deniz ormanında, bambu yosunları arasında dolaşırlarmış. İçinde birçok balık ve kabuklu deniz canlısı da bulunan bu ormanlarda yavru foklar güvenle oynar eğlenirmiş.
Günlerden bir gün yavru bir fok arkadaşlarından ayrılıp tek başına okyanusa açılmış. Büyük foklar gibi açıklarda yüzüp eğlenmek istemiş. Önceleri çok keyif aldığı bu macera bir anda bir kovalamacaya dönüşmüş. Hızlı manevralar yapıp suda çok hareketli olsa da büyük bir tehlikenin içindeymiş yavru fok çünkü çok ama çok hızlı bir köpek balığı açık sularda onu takip etmeye başlamış.
Fok, korku ve şaşkınlıkla ilk başta ne yapacağını düşünememiş. Sahile gitmesi gerekiyormuş. Hızlıca yüzmeye başlamış ama sonra kumsal yerine yosun ormanına gitmenin daha akıllıca olacağını fark etmiş. Kumsal, çok uzakmış. Açık suda uzun süre köpek balığından kaçması hiç kolay değilmiş. Köpek balıkları çok hızlı yüzücülerdenmiş. Yavru fok bütün gücüyle yosun ormanına doğru yüzmeye başlamış.
Yüzerken köpek balığının kafasını karıştırmak için aşağı yukarı manevralar yapıyor, hızla ilerliyormuş. Köpek balığı kendisi için güzel bir yemek olacak foku kaçırmak istemiyormuş. Bu yüzden o da elinden geleni yapıyor, hızla foku takip ediyormuş. Bu, köpek balığının ilk av macerası değilmiş. Deneyimli olan balık ustalığını konuşturmuş. Takibi hiç bırakmamış. Balık foku neredeyse yakalayacakmış ki fok okyanusta dalgalarla dans eden yosunların arasına atıvermiş kendini. Köpek balığı bu ormanda açıktaki kadar hızlı gidemiyormuş. Üstelik yapraklar görüşünü de engellediği için foku izleyememiş. Balık hemen pes etmemiş. Bir süre yosunların arasında foku aramaya devam etmiş. Sonunda bakmış bulamıyor, olan gücünü boşuna harcamaktansa açık suya çıkıp yeni bir avın peşine düşmeye karar vermiş. Yavru fok canını bu sayede kurtarmış.
Yavru fok bir süre ormanda saklanmış. Köpek balığının gittiğinden emin olunca sahile doğru yüzüp kendini diğer fokların yanına, kayalara atmış. Uzun ve yorucu bir maceranın ardından kurtulmanın sevincini yaşıyormuş. Kafasını kaldırıp okyanusa bakmış. “Henüz açıklara gitmem için erken ama bir gün ben de oralarda olacağım.” demiş içinden ve yatıp uyumuş.
Kim inanır, yavru fok okyanusa açılmış, köpek balığıyla karşılaşmış, okyanusta bir orman varmış, fok ormana saklanmış ve canını kurtarmış. Fok kurtulunca okyanusa bakıp gelecek güzel günleri hayal etmiş. Ya olduysa!